Gel.. Gel...

Saatler kala umutlara, tüm saatlerimizi sana göre ayarlamanın vermiş olduğu hazzı yakalamaya çalışıyorum. Acaba soruları kafama girmiyor artık, belli ki girmek istemiyor kafama hüzün senaryoları artık... Matematik bilgimin tamamını sana ayırmış bulunmaktayım, keşke zamanında lisede verilen Felsefe dersinde ayağa kalkıp seni anlatabilseydim... O zaman ne ütopya kalırdı, ne karl max, ne de "Felsefe'de nokta yoktur" sözü... Nokta koymanızı bekliyorum; Asi Çocukların sevdalıları...

Nokta koyup, gelmenizi bekliyorum... "Kaç yıl oldu?" sorusunun ne cevabını biliyorum ne de bilmek istiyorum... Ben gelmenizi istiyorum... Ben dediysem "Senin adını duymuş, hissetmiş, sempatisi olan, seni seven, senle olmayı onur varsayan; yüzbinlerce kişi" de benim içimde... Yalvarıyorum GEL..!