13 Eylül 2014 Cumartesi

"KALICI GELİR" Kulüplerin Oksijenidir

Mete Serbes'in medya spor yazısından alıntıdır.

 Spor kulüpleri; şahıslara veya kurumlara bağlı kalmamak adına, sürekli gelir elde edebilecekleri bir yapı oluşturmak gereksinimindendir.

Aksi takdirde, mevcut spor kulüplerimizin çoğunun da içinde bulunduğu "borç çıkmazı" gerçekçiliği ile tanışmak zorunda kalırlar.
Kulüplerin borcunun kapanamayacak seviyelerde dolaşmasının başlıca nedenini, bir kazanç sektörü haline getirilen " kulüp yöneticiliği" olarak açıklayabiliriz. Günü kurtarma şeklinde bir anlayış ile yönetilen çoğu kulübün nefes alamayacak durumda olması gözle görülür bir gerçek.
Türkiye'nin köklü kulüplerinden birisi olan Adana Demirspor'da, kalıcı gelir sıkıntısı yaşayan kulüpler arasında kendisine uzun yıllardır yer buluyor.
Yönetimsel değişiklik sırasında vaadedilen "kalıcı gelir" sunumları her defasında proje aşamasında kalıyor ve her defasında taraftarın boğazı düğümleniyordu.
Yönetimi devralan nadir bazı yöneticiler bu konu hakkında samimi adım atmaya kalkışmışlarsa da, maalesef dış etkenler sebebiyle adımlar hep yarıda kaldı.
Kişisel bağışlar veya yerel yönetim desteği, Adana Demirspor'un ne yazık ki derdine derman olmadı ve olmamakta.
Adana Demirspor mevcut yönetimi, kalıcı gelir konusunda biraz daha gerçekçi davranarak konuyu ele alıyor ve böylelikle taraftarı çok fazla beklentiye itmiyor ama Adana Demirspor taraftarı, her sezon olduğu gibi bu sezon da ısrarlı bir şekilde kalıcı gelir isteğini dile getiriyor ve somut adımların atılması için şehrin dinamiklerini göreve davet ediyor.
Adana Demirspor'un kalıcı bir geliri olmadığı müddetçe borçların sürekli artacağı, kulübün enerjisinin boşa harcanacağı ve şahıslara muhtaç olunacağı, taraftarın ortak düşüncesi.
Türkiye'de tarihi sayfalara sığmayan birçok kulübün, bugün esamelerinin okunmamasının hep aynı noktaya dayanması gerçeğini gözönüne alarak; Adana Demirsporlu taraftarlar böylesine risk faktörünün minimize edilmesini bekliyor.
Sadece Adana Demirspor değil, Türkiye'de bu tür sorunlar yüzünden sıkıntılarla boğuşan her kulübün taraftarları ses çıkarmalılar. Seslerini yöneticilere, yerel idarecilere ve şehrin dinamiklerine ulaştırmalılar.
Kulüplerin, zarar etmeden kendi döngüsünü oluşturabileceği bir yapı dizayn edildiği anda birçok düzelmişliğin beraberinde geleceği gerçeği unutulmamalı.
Kulübünüzü ele güne muhtaç etmeye devam ettiğiniz sürece, bir sabah uyandığınızda kulübünüzü bıraktığınız yerde bulamayabilirsiniz.
Twitter: @MiTo1940

Kaynak:  http://www.medyaspor.com/haber/bir-kalici-gelir-hikayesi-27806

15 Haziran 2014 Pazar

Babalar Günün Kutlu Olsun SOMA



Yine bir gün güneş doğuyor, bana ay gözüküyor; günler doğmuyor, güneşler açmıyor...
Dün karneyi aldık. Arkadaşlar evlerine koştu, babalarının yanlarına... Öğretmen bana baktı, ben ona, belki bi o hatırladı seni. Ortada kaldık ben, yırtık çantam, elimde karnem, ne yapacağını bilemeyen ayaklarım. Şaşırdım, içimde bi ağrı , bi eşelenme, bi kazı vardı. Temelini giderken atmıştın o kazının. Birden canlandı ayaklarım, ben değil ayaklarım koştu. Çamurlu, dikenli, toprak yollardan geçtim. Geliyordum bekle. Bekle her şeyim. Bekle babam, ben ve babalar günü hediyen karnem sana geliyoruz. Toprağın altındasın ama ölmedin. Öldüremediler bak seni katiller, yılanlar...




Babalar günün kutlu olsun...

10 Haziran 2014 Salı





Bizi biliyon "k" harfini pek kullanmayız, hep içimize atarız. Çukurova' nın bereketli topraklarının kolay asabileşen, kanı her daim deli akan, kaşlarını çatıp "bak hele bişe yok deel mi" diyen.. Ne olursa olsun üç kişiyle bir kişinin üstüne gitmek yerine, bir kişiyle üç kişinin üstüne giden...

Alkolün her türlüsünü sevip, şampanya içemeyen, rakının boğmasından hoşlanan, herkese iğrenç gelirken şırdan yenmez mi dayı diye şaşıran, sabah sabah ciğer yiyebilen, vejetaryenim diyene amansız bir hastalığa yakalanmış gibi bakan...

Demirspor'u herkesi yendiği için yenebildiği için değil, herkesle başa çıkabileceğine inandığı için seven... En büyük atar sözü " isterse Allah' ın oğlu olsun" olan..

Bizi biliyonuz,Adanalı, Adana Demirsporlu adamlarız işte...




Mert Şen

9 Haziran 2014 Pazartesi

Bir Ülke Ki Kardeşçesine





Millet olarak geçtiğimiz bu kritik süreçte bağımsızlığımızın, birliğimizin bütünlüğümüzün simgesi, atalarımızın dedelerimizin kanıyla sulanan bayrağımızı koruyup, Yüce Önder Atatürk'ten miras aldığımız cumhuriyeti yaşatacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Kardeşliğin önemli olduğu bu dönemlerde nefret söylemlerini de şiddetle kınıyoruz. Kanla, tırnakla ödenen bedellerce kazanılan topraklar hepimizindir. Biz bu ülkede artık nefret ve kanın değil rengarenk çiçeklerin yeşermesini istiyoruz, artık fitne akbabalarının değil barış güvercinlerinin uçtuğu bir ülke istiyoruz...


İstanbul Tayfası








5 Haziran 2014 Perşembe

Şırnak'da Bir Katliam!



Ne kadar da basit oldu ölmeler, öldürmeler. Arkada kalanlar, binlerce yetimler , ağıtlarla anneler, kardeşinin dağılmış cesedini teşhis etmeye çalışan abiler, yıllarca kurak gözlerinden hiç durmayan oluklar akan babalar, feryatlar "bari cesedi gelsin" feryatlar, feryatlar...
Bir fotoğraf etrafına çocuk, büyük insanların toplandığı bir ceset, yerde yatan cansız bir ceset ve onu sıradan bir şeymiş gibi izleyen uykulu gözler. Azrail'in pazar günü izninin dahi olmadığı topraklar. Neler oluyor bu topraklarda, neler?
Sakin ol sadece 4 kişi öldü belki de 4 kişi daha ölecek, belki de onlar da öldü! Kazanç ne mi? Bugün sabah öğle akşam tabağında para yiyen vicdansız bi kaç adam birazcık daha katabilecekler tabaklarına! Acaba geceleri uyuyabiliyorlar mı?
Uyumasınlar, çünkü insanlık her gün uyanamamaları için dua ediyor.

2 Haziran 2014 Pazartesi

Bekir Çınar'a Mektup



İyi ki doğdun başkanım..

İzliyor musun ''ŞEHRİN ASİ ÇOCUKLARINI'' oradan? gittiğinden beri çok da değişen bir şey yok bizde. gene birçok maçın sonunda '' CANIN SAĞ OLSUN BE DEMİRSPOR'UM'' deyip önümüzdeki maçlara bakıyoruz. kime anlatıyorum, kime dert yanıyorum, sevdiği kulübü anasından babasından eşinden çolundan çocuğundan çok seven sana mı anlatıyorum, ben de!

Hayat bize çok şanslı davranmamıştı bunda hem fikiriz ama senden ayrılacak kadar da kötü bir şey yapmamıştık sanırım, işçi sınıfının takımını destekliyorduk, muhaliftik ve azınlıktık ama sevdiklerimiz kaybedecek kadar da uğursuz değildik diye düşünüyorduk ama sen gittin ve bir daha da hiç olmayacaksın. ACI. mutluluğun resmini yapamayacak olan Abidin DİNO acının resmini yapabilirdi gidişinle. mezarını ziyaret edeceğiz bir gün, atkımızla formamızla sloganlarımız ve marşlarımızla, o gün gelene kadar kızmadan üzülmeden gönül koymadan bekle. elimde bir poster olacak o gün. üstünde Türkiye 1.Lig şampiyonu ADANA DEMİRSPOR yazacak ve ben onu toprağının üstüne koyacağım, yanımda bizim çocuklar, hayatının belki de en güzel doğum günü hediyesi. Başkanım diyeceğim bak bu çocuklar hep Demirsporlu, bu sene İstanbul' da çok deplasmanımız var, nasıl eğleneceğiz bir bilsen, keşke o güzel gülüşünle aramızda olsaydın.

Biz inanıyoruz hala. İnandıkça büyüyor ve çoğalıyoruz. sana ihanet edenler gibi değiliz. çünkü biliyoruz, HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ... 

İyi ki doğdun başkanım... Seni seviyoruz.

Mert Şen

Doğum Günün Kutlu Olsun Yürekli İnsan


Doğum günün kutlu olsun yürekli insan. Değerin geç anlaşıldı belki ama yeni çınarlar doğdu arkandan senin yolunda yürümek uğruna...
İşte sen olmasan bir araya gelemeyecek İstanbul'da okuyan, yaşayan insanların senin hakkında düşündükleri:


"O da bilirdi borç takıp gitmeyi, lâkin şerefliydi, kulübü için canından vazgeçti."
-Yunus Emre Aslan

"Bekir Çınar, soyadı gibi büyük bir adamdı."
-Ramazan Köysu

"Şehitler ölmez.Sen Demirspor şehidisin başkan."
-Sarper Şölen

"Sahipsiz Adana, bir sahip çıkmadı sana."
-Ali Benli

"Armaya adanmış bir ömürsün,halkın başkanı."
-Burak Halaç

"Sadece başkan değil ağabey,dost.. her şeydi.Onurun adı Bekir Çınar."
-Doğukan Akpınar

"O ip senin değil bizim boynumuza geçti ağabey."
-Mete Serbes

"Cebinde yoktu, canından verdi.Bekir Çınar ölümsüzdür."
-Mustafa Sönmez

"Bir başka başkandın Bekir Çınar."
-Esad Akdağ

"Yeni çınarlar doğsun diye nasıl da devrildi koca Çınar."
-Fatih Arslan

"Şimdi sen gittin ya Çınar, gelenler oldu onursuzca..."
-Hüdaverdi Çağlayan

İstanbul Tayfası Çatıştı!



  Memleketten 1000e yakın kilometre uzakta insan dostlarının yanında olmasını istiyor. Biz de bu vesileyle pazar günümüzü ailemizle, dostlarımızla geçirmek istedik. Bir paintball müsabakasını bahane ederek toplandık. Tabi ki mavi şeritli takımı seçmek için atışmalarımız oldu. Skorun berabere bitmesi samimiyetimizi ortaya koyuyor.

28 Mayıs 2014 Çarşamba

Son Zamanlarda Karmaşa Konusu Olan Yönetimle İlgili Düşüncelerimiz

Kulüp içinde yaşanan bu karmaşa ve kaos ortamından şüphesiz ki taraftarlar olarak hiçbirimiz mutlu değiliz. Bu yaşanan olaylarla ilgili İstanbul Tayfası olarak bizim de bazı açıklamalarımız olacak..
1-Yaşanan bu problemleri direkt olarak mevcut yönetime yükleyemeyiz. Geleli daha bir sene dahi olmayan bir yönetimin, önceki yönetimlerden kalan enkazları temizlemesi zaman alacaktır elbet. Bunun için de taraftar olarak bizlerin yönetime karşı sabırlı davranması gerekiyor. Bu sözlerimizden Başkan Aydoğdu'nun koşulsuz olarak arkasında durduğumuz anlaşılmasın. Bizlerde bu bilinmezlik girdabından sıkıldık ancak Adana Demirspor taraftarı olarak sabretmeyi en iyi biz biliriz.
2-Takıma gelince bizler her zaman karakterli onurlu gururlu futbolcuların bu takımda olmasını istedik, hâlâ da bu isteğimizin arkasındayız. Sezona inançlı, iddialı girilmesini istiyoruz. Bu bağlamda alt yapıya tekrar değiniyoruz. Biz dün de dedik bugün de diyoruz yarın da diyeceğiz alt yapıdan oyuncu çıkmasını istiyoruz. Alt yapıya önem verilmesi hepimizin en büyük isteklerinden biri.
3-Kulübün içinde bulunduğu durumu başkanın açıklamalarından öğrenmemiz taraftarlar olarak kimsenin hoşuna gitmedi. Önceki yönetimlerden isteğimiz şeffaflıktı bu yönetimden de aynı şekilde şeffaf olunmasını istiyoruz.
4-Yönetimden bir başka isteğimiz de kalıcı gelir konusu. Birçok kulüp bu sorunu profesyonel bir şekilde aştı. Kendilerine kalıcı gelir sağladılar. Bizler bu tarz bir çalışmayı henüz göremedik. Adana Demirspor yönetimi şunu çok iyi bilsin ki onlar kalıcı gelir konusunda bir adım atarsa bizler beş adım atarız..
5- Son olarak Hüseyin Sözlü'nün açıklamalarından sonra spor fonu konusuna da değinme gereği duyduk. Bizler hiçbir zaman belediyeden gelen yardımlara bağlı olmak istemedik. Sözlünün spor fonunu kaldırması bu bağlamda bizleri etkilemez. Kaldı ki kalıcı gelir konusu aşılırsa bu takımın hiçbir yardıma ihtiyacı olmaz.
Bizler her zaman söyledik “Gerekirse alt yapı kadrosuyla çıkalım ama ONUR, GURUR ve İNANCIMIZDAN ödün vermeyelim..”

-Adana Demirspor İstanbul Tayfası...

23 Mayıs 2014 Cuma

Tayfamızın Yeni Yapılanma Toplantısı Yapıldı

  Adana Demirspor İstanbul Tayfası olarak 22.05.2014 tarihinde kadrolaşmayla ilgili bir toplantı yapıldı. Abbasağa parkında gerçekleştirilen toplantıda 40 kişiye yakın üyenin verilen kararlar hakkında itirazları veya varsa düşünceleri dinlendi. Kadrolaşmanın tayfada gerekli olduğu düşünüldü.Sistemli hareket etmek ve daha başarılı olmak için bu adımların gerekliliği vurgulandı. Ayrıca yıllardır hayallerde olan dernek açma ve kalıcı bir buluşma noktası oluşturma düşüncesinin temelleri atıldı.Bu konuda maddi açıdan destek olacak Adana'ya bağlı herkesin olabiliyorsa maddi olamıyorsa manevi olarak yanımızda durmasını bekliyoruz.Destek olmak isteyenler : BURAYA TIKLAYARAK   facebook adresimize mesajla ulaşabilirler.Biz Büyük Bir Aileyiz!

 
Toplantının kadrolaşma kararları şöyle:
 1- Tayfamızın Başkanları; Doğuş Beyaztaş ve Doğukan Akpınar.
 2-Sosyal medya( twitter ve facebook sayfamız) sorumlusu Sarper Şölen.
 3- Deplasman ve her türlü tayfa organizasyonları sorumlusu Ali Benli.
 4- Muhasebe sorumlusu Ramazan Köysu.
 5-Tebevolimo blogumuz sorumlusu Fatih Arslan.
 6- Reklam ve grafik tasarımlar sorumlusu Onur Tireng olarak belirlenmiştir.

12 Şubat 2014 Çarşamba

Özür diliyoruz...

Bloğumuzu bir hayli aksatmış durumdayız. Facebook ve Twitter ortamının bunda etkisi oldukça büyük. Duyurularımızı, projelerimizi ve organizasyonlarımızı bu iki sosyal paylaşım sitesi üzerinden yapıyoruz genellikle. 

Adana Demirspor İstanbul Tayfası olarak; elimizde olmayan nedenlerle biraz pasif konuma düştük ve bunun nedenini "Öğrenci arkadaşlarımızın çoğunun memlekette olması" ile açıklayabiliriz. Fakat, buna bağlı olarak yine de sizlerden özür dileriz.

Arasıra aldığımız bazı mesajlara cevap verme yükümlülüğünde hissediyoruz kendimizi:

-Adana Demirspor İstanbul Tayfası'nın deplasmanlara iştirak etmediği şeklinde bazı yorumlarda bulunuldu tarafımıza. Böylesine bir düşünceyi saygı ile karşılamakla beraber; İstanbul Tayfası'nın deplasmana gitmemesi, bireysel olarakta deplasmanlarda yer alınamayacağı anlamına gelmez. Ve takımına yürekten bağlı bu arkadaşların, bireysel de olsa deplasmana gitmelerini arzu ediyoruz.

- Bazı yorumlarda dile getirilen, İstanbul'da "Dernek, Vakıf vb." kendimize ait bir yerin olup olmadığı konusunda sürekli sorular soruluyor. Bu noktada, şimdilik kendimize ait herhangi bir yer bulunmamaktadır. Buluşmlarımızı önceden belirlediğimiz ve duyurduğumuz yerlerde yapmaktayız.

- Bazı renktaşlarımızın dile getirdiği "Deplasmana gitmeyecek, ne yapacağız?" sorusu bizlere göre büyük bir hezeyandır. Bizleri tanıyan, bilen, bizlere beraber bu yolda yürüyen kardeşlerimiz biliyorlar ki; Adana Demirsporlu olmak, Adana Demirspor'u yaşamaktır ve bu yaşama sadece tribünlerden ibaret değildir.

Adana Demirspor İstanbul Tayfası'nın Demirsporluluğunu sorgulayanlar; Kızılay'da bir kan, Tema'da bir ağaç, Okulda bir kitap, Sokakta bir çocuğun forması olsunlar.. O zaman bizleri anlayabilirler..

Saygılar !