31 Ağustos 2009 Pazartesi

Dergi Tribünü!!!

Tribünden anlamayıpta haybeden bişeler sallayanlara...

İşlerine geldikleri gibi konuşanlara...

Endüstriyelleşmeye karşı olupta paraya tapanlara...

Tarafsız davrandıklarını söyleyipte, taraf olanlara...

Söyleyecek sözümüz var...

Tribünleri FORUMlardan ibaret sayan zihniyete yazıklar olsun...

Yakında...

30 Ağustos 2009 Pazar

1de1

Adanademirsporumuz:4-2:Şanlıurfaspor
Dakika 10:Aydın | Dakika 63:Abdullah
Dakika 48:Tayfun | Dakika 86:Abdullah
Dakika 50:Cem
Dakika 59:Alper

Böyle güzel maçlarda stadda olamamak insana çok koyuyor ama Şimşeğimin gol haberlerini duymakta insanı o kadar dert arasında İstanbul'da çok mutlu ediyor.
Devamı gelsin MaviŞimşekler...

MÜJDE!!!

Müjde!!!

AdanaDemirspor'umuzun maçları Çukurova Tv'de.

Gurbette yasayan bizler maçlarımızı senede üç beş defa izleyebiliyorduk. Takımımızn nasıl oynadığından haberdar olamıyorduk. Maçlarımızı artık Çukurova Tv den izleyebileceğiz. Ama uydudan yayın yapmayan kanalı sadece canlı tv izle gibi yerlerden izleyebiliriz.

Umarım maçların televizyondan verilecek olması takımımızın itici gücü taraftarımızı stada gelmekten alıkoymaz. Çünkü 5 Ocak mavilacivert taraftarıyla güzel!!

30 Ağustos Zafer Bayramımız KUTLU OLSUN !



Yüce miletimizin 30Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun.
Başta Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere emeği geçenlerin ruhları şad olsun.
Türk gençliği olarak hürriyetin, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyetin ve İnkılâplarının yılmaz bekçileriyiz.

YAŞAA MUSTAFA KEMALL PAŞA YAŞAA...

29 Ağustos 2009 Cumartesi

Hayran'ların Buluşması...

Hüseyin Ataş'ın Bloğundan yola çıkarak facebook ta Bir hayran sayfasına ulaştım...
Yaklaşık 7000 küsür hayranı olan bu sayfa Livorno sevenlere ait... sevilen Sayfalar Arasında Adana Demirspor Sayfasıda hazır bulunmakta... Livornoluların bu jestine karşılık eminim 4 Eylül günü Dünyayı ayağa kaldıracak kadar bir organize vuku bulacaktır... Sevilen sayfalar arasında Beşiktaş ta var... Belki Seneyede Beşiktaşa konuk olurlar kimbilir...

28 Ağustos 2009 Cuma

SÖZ ŞİMDİ BİZDE (CADDE)

Biraz Geç oldu ama...
Kaldığımız yerden devam ediyoruz…
Yine Kendi memleketinin takımına gönül vermiş birini bulduk ve muhabbete başladık… “Cadde” nickli Yozgatspor taraftarı ile yaptığımız röportaj Buyurun…


-Yozgat’ın o -20 lerde olan hava şartlarında dahi Takımınızı destekleyebilme cesaretini gösterebildiğiniz için öncelikle Tebrik ederim…

-Teşekkür ederim… Olması Gerekende Bu değil mi sizce… Yani -20 derecede futbolcu çıkıp topunu oynayacak, sen ise sadece güneşli havalarda stresini atmaya gideceksin maçlara… Eğer Seyirci değil Taraftar isen en olumsuz günü seçersin takımını daha iyi destekleyebilmek için… Benim düşüncem bu yönde…

-Yozgat ta “Kendi Memleketinin Takımını Tutmak” Deyimi sahipleniyor mu peki?

-Tam manası ile sahipleniyor diyemem… Çünkü Yozgat’ta Tribün Kültürü tam oturabilmiş değil yerine… Hangi takımlısın sorusuna Yozgatspor denilebilir ama Deplasmana Otobüs kaldırılacak yardım diyorsun; Kimseden ses çıkmaz…

- Anlıyorum… Yozgatspor bir zamanlar Takım olarak da tribün olarak da çok iyiydi yanlış hatırlamıyorsam… Ne oldu da değişti bunlar…

-Doğru Hatırlıyorsunuz… Hangi takım taraftarı ile konuşursanız konuşun; Size takımının bir zamanlar diye başlayan tarihini sıralayacaktır… Yozgat’ta da aynı şekle bir zamanlar 3 büyükler diye tabir edilen takımlar çekinebiliyorlardı bu deplasmandan… Bakın o zaman tribünler fulken şu anda Taraftar değil seyirci geliyor maça… Buda Tekrardan Yozgat’ta Tribün kültürünün oturtulamadığına bir delildir sanırım…

- Benim Gördüğüm kadarı ile maçlarınızda karşılıklı iki tribünde de taraftar grubu var, bu durum tribün kültürü oluşmasında bir sakınca arz etmiyor mu? Potansiyel açısından…

- Türkiye’de bulunan Tribün gruplarında sizlerde iyi bilirsiniz ki; Tribün Reisine tabi olunur… Ben şimdi burada Karşı grubu eleştirip biz onlarla anlaşamayız demek yerine topu Tribün Reislerine atmayı daha uygun görüyorum… Ama şahsi düşüncemi sorar iseniz; Bir Takımın Birden fazla Taraftar Grubu olması hoşuma gitmiyor…

-Her Konuştuğumuz arkadaşa soruyoruz… Türkiye’de Tribünlere Objektif olarak baktığınızda Hangi takım taraftarına “Taraftar dediğin böyle olur.” Diyebilirsiniz?

- Artık ezberlenmiş bir kelime ama zannedersem “Çarşı”… Fakat şöyle bir faktör de var ki… Beşiktaş Süper ligde değil de 2. veya 3. ligde mücadele etse yine Çarşı dan bu kadar söz eder miydik… Mesela Benimle konuştuğunuz için söylemiyorum bunu ama… Adana Demirspor Taraftarını bundan 2 sene öncesinden itibaren takip ediyorum ve hayranlıkla izliyorum… Şimdi siz karşılaştırın 2.ligde kale arkasında bağıran çocuklar ile Kapalı Tribünü mesken edinmiş Türkiye’nin herbir tarafından gelen taraftar topluluğunu…

-2 sene öncesinden itibaren takip ettiğinizi söylüyorsunuz Demirspor Taraftarını varmı bir sebebi?

- 2007 yılında Adana Demirsporlu Bir arkadaş ile tanışmıştım… Hala hediye ettiği atkıyı saklarım… Takip etmemim nedeni bu… Ondan emanet yani Demirspor bana…

-Son olarak Tribün konusunda söylemek istediğiniz bir şey var mı?

- Türkiye’de Taraftar=Holigan, Serseri, Cahil eşleştirmesini yapan zihniyet silinmedikçe hiçbir çözüme ulaşılamayacağı gibi; 3 Büyükler diye hitap edilen takım taraftarlarına özenilmeye devam edilirse GFB, ultrAslan, Çarşı İngiltere’ye uçaklarla gider… Yüreği Memleketinin Takımı ile yanan kardeşim; 3 saatlik deplasmana otobüs bulamaz…

-TebeVolimo Ekibi olarak bize vakit ayırdığınız için teşekkür ediyoruz… Güzel düşüncelerinizin gerçekleşeceği inancındayız… Saygılar…

25 Ağustos 2009 Salı

Veni, Vidi, Vici...



Blog Hayatımda ve Demirsporluluk ruhumda kıpırdanmalara sebeb olan bir isim olan HÜSEYİN ATAŞ kardeşim 29 Ağustos günü Ntv spora konuk oluyormuş... Her Başarısını hayranlıkla izlediğim kardeşimin bu anlamda Daha iyi işler çıkaracağının inancını yaşıyorum... Livorno maçından bahsedeceğini söylüyor daha çok Hüseyin...

Tekrardan kardeşime başarılar diler...

Veni Vidi Vici diyebilmesini canı gönülden istiyorum...

---------------------------------------------

*Veni, vidi, vici ünlü Latince deyiş. Veni, vidi, vici Latince venire, videre, vincere fiilerinin birinci tekil şahıs geçmiş zaman halidir. Türkçe karşılığı; "Geldim, gördüm, yendim"dir.

*Geriye kaldı Adana Demirspor maçlarını Ntv de Yayınlatmaya...

20 Ağustos 2009 Perşembe

İstanbul tayfası,oruç açıyoruz !

Evet kutsal denilen zaman dilimine girmeye çok az kaldı hatta dün girdik diyebilirim..Bende diğer insanlar gibi orucumu açacağım.
Aman haa yanlış anlamayın,sultan olan 1 aya girdiğimiz için değil,Demirspor orucumu açacağım içindir bu yazdıklarım.
İstanbul'da olduğumuzdan bizim için bu oruç Adanadaki renkdaşlardan daha fazla sürüyor ama o renkleri görmeye,o tribünlerde omuzomuza renkdaşlarımla bağırmama çok az kaldı.30 Ağustos'ta bu sezonki orucumu bozacağım ve bunu 4 Eylül ile devam ettireceğim.sonrası Allah Kerim.
Geliyorum SOYLU KAVGAM.
Özledim hepinizi Şehrin ASİ Çocukları !





p.s.1 sultan olan 1 aya karşı yaşasın ezilen 11 ay kültürü !

p.s.2 İstanbul tayfası,bir ara toplanıp oruç açma niyetiyle görüşsek,fenada olmaz hani :)

19 Ağustos 2009 Çarşamba

Böyledir Bizim Sevdamız...


Yüce dağlar başında mı
Zemherinin kışında mı
Şu gönlümün bir umudu
Gözlerimin yaşında mı

Kırılsa da kanadımız
Asiye çıksa adımız
Duyan duysun bilen bilsin
Böyledir bizim sevdamız


Livorno Geliyor !

Gece gece bir heyecan sardı dört bir yanımı.Diyecek bir şey yok,şimdilik haberin linkini vermem yeterlidir.
http://www.spor01.com/haber_detay.asp?haberID=1621

15 Ağustos 2009 Cumartesi

Gencer ÇAPAR...

Sporx.com yazarlarından Gencer Çapar bir yazı yayınlamış... Hiç Dokunmadan aynen...



Livorno kebap yemeye geliyor...

14.08.2009


En son ne zaman heyecandan nefesiniz kesildi? Sevgilinizi ilk öpüşünüzde? Çırpınan kol ve bacaklarıyla çocuğunuz doğum sonrası gözlerini aralamaya çalışırken? Ben en son ‘şehrin asi çocukları’ Şimşekler grubuyla maç seyrederken hissettim iliklerime kadar yaşadığımı.

Önce Türkiye’nin en büyük amigosu 10 yaşındaki Rafet çıkıyor sahanın ortasına. İki kolunu açıp ellerini sallıyor: “Hoooopp! Şşşşşşşşş! Bir, ki, üç! Masmavi şimşekler! Lay, lay, lay, lay, lay, lay, lay, lay! Oooooooo şimşekler...” Tribünlerde pankartlar: “Halkın takımı Demirspor”, “Hayatın Demirspor karşısında ne önemi var”, “Venceremos”.

Konfetiler eşliğinde üzerine mavi düşlerin lacivert gölgesi düşmüş takım sahaya çıkarken, bakıyorduk 5 Ocak Stadı’nın yemyeşil çimlerine, iki göz bir kalp. 15 yıl olmuş şimdiki adıyla Süper Lig’den ayrı kalalı. Ercan, Tekin, Bombacı İbo... Serseri Coulibaly’yi bile özlemişiz bee.

Herkesin takımıyla kurduğu bağ özeldir, kutsaldır. Taraftarın gönlünü dolup taşıran, taraftarlığı yücelten de bu bağdır, ammaaa… Demirspor farklıdır işte. Adana Demirspor’dur tüm dünyadan ırkçılık karşıtı taraftarların buluştuğu ‘Mondial Antirazzisti’ de Türkiye’yi temsil eden ilk ve tek takım. Hrant Dink öldürüldüğünde “Hepimiz Hrant Dink’iz” pankartıyla sahaya çıkmak isteyen ama Haluk Ulusoy federasyonunun engellemesi yüzünden çıkamayan. Dünya Kupası’na damga vurmuş tek futbolcumuz olan Hasan Şaş’ı, hiç sevmesem de Milan’ı çalıştırmış tek hocamız olan Fatih Terim’i yetiştiren göz bebeğimiz mavi-şimşekler.

“Futbol köklerinden koparılıp burjuva sporu haline getirilmeye çalışılıyor. Mahalle maçlarından, okul turnuvalarından, yırtık kramponlardan uzaklaştırılıyor. Her şeyin parayla kodlandığı günümüzde futbolun ruhuna sahip çıkmak istedik. Livorno fikri böyle ortaya çıktı.”





Halkın takımı Demirspor

Adana Demirspor’un tribünden gelen başkanı Bekir Çınar, Livorno düşünün eylül başında gerçeğe dönüşeceğinin müjdesini verirken, biz futbol dilencilerinin gönlüne su serpiyordu. “Kaç taraftar getirebilirler, özel uçak kapasitesi ne, nerede kalmak istedikleri gibi ayrıntılar kaldı geriye. Gerçi öncelikle Bulgaristan’da demiryolu işçilerinin kurduğu Levski Sofya’yı düşünmüştük, ama olmadı. Bakalım belki de seneye onlarla oynarız”.

Başkan Çınar’la Adana Demirspor, endüstriyel futbol ve daha pek çok şey hakkında da konuştum...

- Livorno bir tarafa, “kulüp başkanı olarak endüstriyel futbola karşıyım” demeniz bile çok önemli, fakat nasıl olacak bu karşı duruş?
“Her şeyimizle tabandan örgütlenmek istedik. Öncelikle alt yapı. Başka yolu yok. Yetiştirdiğimiz altı gençle profesyonel sözleşme yaptık. Geçen sene hocamızla anlaşırken de birinci maddemiz sahaya çıkan takımın en az iki oyuncusunun öz kaynaklarımızdan çıkmış olmasıydı. Çukurova Üniversitesi’nden akademisyenlerle çalışıyoruz. Bizim için alt yapıdaki çocukların fiziksel gelişim testlerini takip edip, rapor veriyorlar. Sonra bilet fiyatları meselesi var.”

- Fenerbahçe’nin kale arkası fiyatı bile 55 TL. Lig TV ise yılda 500-600 tl. Fakir bir lise veya üniversite öğrencisinin gönül verdiği takımını izleme, takımıyla bütünleşme şansı yok. Alex’i seyretmenin bedeli olsun diyorlar, ama bir yılda elde ettikleri tribün geliri Maldonado ve Josico’nun maliyetinin altında. Aragones’i henüz saymıyorum bile. Siz neler söyleyeceksiniz.
“Bizim kale arkası kombine fiyatımız 35 liraydı. Kapış, kapış gitti. Seneye kadınlar ve çocuklar maçlara ücretsiz girecek. Sonra okulları geziyoruz. 100 kişilik topluluk halinde gelmek isteyen öğrencilerden para almayacağız. Amacımız Demirspor sevgisini herkese aşılamak. Bu sayede seneye ortalama 15 bin taraftara oynamayı düşünüyoruz. Süper Lig ortalaması ise yanlış hatırlamıyorsam altı-yedi bin civarında. Az önce tabandan örgütlenmek demiştim. Adana’nın köylerine otobüsler gönderip, köylüleri de 5 Ocak Stadı’nda ağırlamayı düşünüyoruz. Niyetimiz Adana’nın her köşesine ulaşmak. Türkiye’nin Adana Demirspor’a, Demirspor’un da Süper Lig’e ihtiyacı var. Geçen sene Sivasspor yerine bizim şampiyonluğa oynadığımızı düşünsenize. Yer yerinden oynardı.”

- Eminim bütün ülke arkanızda olurdu.
“Olurdu tabii. Kolay, kolay ‘halkın takımı Demirspor’ olunmuyor.”

Teşekkür edip yüzümde engelleyemediğim bir ifadeyle başkanın yanından ayrılıyorum.

Bir tarafta taraftarsız belediye takımları, buzlu ve çamurlu zeminler, Olimpiyat Stadı, İstanbul sultası.

Diğer tarafta amigo Rafet’i, dolu tribünü ve bir dakika susmayan ‘Şimşekler grubu’, pırıl, pırıl 5 Ocak Stadı ve hocasıyla (Wembley’e ayak basan ilk Türk, eski Fenerbahçeli Abdülkerim Durmaz) Adana Demirspor. 15 yıl olsa da Süper Lig’den ayrı kalalı, canımız yine de sağ olsun. İngilizlerin Liverpool’u, katalanların Barcelona’sı İtalyanların Livorno’su, Almanların St. Pauli’si, Arjantin’in Boca Juniors’ı varsa bizim de Demirspor’umuz var. Aynı yolda yürüyen, aynı türküyü söyleyen.

4 Ağustos 2009 Salı

14 SENE SONRA SENİ HATIRLAMAK...

MUHARREM ABİ..

Kafadan giriyorum konuya..

Muharrem Gülergin, kitapta adı geçen sevgili gazeteci ağabeyimiz Mazlum Göknel'in anlattığı gibi erkek güzeli, Uzun boylu, yakışıklı.. Gary Cooper gibi bir adam..

Futbolda birinci ligde yıllarca oynayan Adana Demirspor'un yıldızı ve kaptanı.. Yüzmede şampiyon .. 1944'te yüz metre kurbağalamada kırdığı rekor yıllarca tabelada kalıyor..

Sutopu milli takımının değişmez kaptanı.. Dokuz kişi milli maçta üzerine yükleniyor havuzda, batıramıyorlar..

Futbol maçının devre arasında atletizm pistine çıkıp rekor kırıyor..

Voleybola heves ediyor.. En iyi.. Birkaç ay içinde milli takıma çağırılıp yıllarca oynuyor

Ping Pongu merak ediyor.. Milli ping pongcuları sıradan geçiriyor...

Yoldan geçerken duvarın arkasındaki tenisçileri görüp Nedir bu? diye soruyor.. Eline ilk kez raket alıyor, altı-yedi ay sonra efsane Nazmi Bari 'den sonra Türkiye'nin en iyi tenisçisi..

Tramplenden havuza atlama diye bir spor var hani... Burgu neyim yapıyorlar, onda da tek isim..

Dünyada sporun birçok dalında onun kadar çok madalya alan bir sporcu yok..

* * * * *

Akıbet biraz hazin...

Yaşlılığında şeker yüzünden çekiyor..

Ayağının biri kesilecek, diyor doktorlar.. İkinci ayağı da kurtaramıyorlar.. O muhteşem adam iki ayağını ameliyat masasında bıraktığında yanında hizmet verdiği onca federasyondan tek kişi yok..

Yakın arkadaşları zaten gariban.. Kendileri hizmete muhtaç birer dede.. Nerede kaldı gayrıya hizmet ede..

Bir kişi sahip çıkıyor Muharrem Gülergin'e Galatasaray'ın İmparator lakaplı teknik direktörü Fatih Terim.. Tedavisi sırasında büyük Muharrem Ağabeyi .. her gün arabası ile hastaneye taşıyan o..

(kaynak: suya yazılanlar kitabı)

07/08/2009 günü saat 10:30 da asri mezarlıktaki kabrinin başında kimler olacak kalkta bir bak Efsane...

1 Ağustos 2009 Cumartesi

Sonunda...Muharrem Gülergin Tribünü Kombine Kartları



Uzun zamandır bunun için ugraş veriliyordu.Yoğun istek üzerine sağolsun Bekir Çınar Başkanımız bizi kırmadı ve Muharrem Gülergin tribünü için kombineleri çıkarttı.
Normalde dün 11.00 sularında cıkacaktı fakat kargonun geç kalması nedeniyle korktuğumuz başımıza geldi.Ama bu bir sorun değildi cünkü biz bu kombinelerin cıkmasını çok bekledik.Kombinelerin satışına bugün 13.00 civarında ADS STORE'dan başlandı.


Kombineler hakkında değinmek istediğim bir konu var.Kombineyi gördüğümde üzerinde Muharrem Gülergin Tribünü değil de Kuzey Kale Arkası yazıyordu.Bunu görünce biraz moralim bozulmadı değil.Biz yavaş yavaş hafızamızdan Kuzey Kale arkası terimini silip,Muharrem Gülergin Tribünü demeye çalışırken,bunu alışkanlık haline getirmeye başlarken kombinede Kuzey Kale Arkası yazısını görmek hoşuma gitti dersem yalan olur.Belki bilmediğim bir sebepten dolayı böyledir,elde olmayan bir şeyden dolayı böyledir bilemiyorum.Eğer öyle bir durum varsa bilen bir arkadaşım bunun sebebini bana açıklarsa mutlu olurum.
Bir arkadaşım aracalığı ile 13.58 sularında kombineyi almış bulunmaktayım.Büyük bir hevesle kameradan görmek istedim ve gördüğümde mutlu oldum,sağolsun beni kırmadı.Hayır...Ben kombine aldığım için mutlu olmadım.Benim kombinem olduğu için büyük bir hevesle görmek istemedim.Muharrem Gülergin tribününe kombine çıktığı için mutlu oldum...Çünkü İstanbuldayım ve her maça gelecek durumum yok.Aldım ki azda olsa kulübümüze destek olalım.Aldım ki azda olsa grubumuza destek olalım.O grubun,şehrin asi çocuklarının içinde bizim gibi onlarca okuyan yahut maddi durumu el vermeyen arkadaşımız var.Şahsım adına bu kombineyi almış bulunmaktayım ve 30 Ağustos günü kombinemi Şimşekler Grubu neferi olan,maddi durumu el vermediğinden satın alamayan bir arkadaşıma,kardeşime bizzat veya dolaylı yoldan vereceğim.

Şahsım adına Bekir Çınar Başkanıma tekrar teşekkür ediyorum.Sizin gibi bir başkana sahip olduğumuz için gerçekten çok şanslıyız.
Demirsporlu olmak ŞEREF,ONUR,GURURDUR !