15 Ağustos 2009 Cumartesi

Gencer ÇAPAR...

Sporx.com yazarlarından Gencer Çapar bir yazı yayınlamış... Hiç Dokunmadan aynen...



Livorno kebap yemeye geliyor...

14.08.2009


En son ne zaman heyecandan nefesiniz kesildi? Sevgilinizi ilk öpüşünüzde? Çırpınan kol ve bacaklarıyla çocuğunuz doğum sonrası gözlerini aralamaya çalışırken? Ben en son ‘şehrin asi çocukları’ Şimşekler grubuyla maç seyrederken hissettim iliklerime kadar yaşadığımı.

Önce Türkiye’nin en büyük amigosu 10 yaşındaki Rafet çıkıyor sahanın ortasına. İki kolunu açıp ellerini sallıyor: “Hoooopp! Şşşşşşşşş! Bir, ki, üç! Masmavi şimşekler! Lay, lay, lay, lay, lay, lay, lay, lay! Oooooooo şimşekler...” Tribünlerde pankartlar: “Halkın takımı Demirspor”, “Hayatın Demirspor karşısında ne önemi var”, “Venceremos”.

Konfetiler eşliğinde üzerine mavi düşlerin lacivert gölgesi düşmüş takım sahaya çıkarken, bakıyorduk 5 Ocak Stadı’nın yemyeşil çimlerine, iki göz bir kalp. 15 yıl olmuş şimdiki adıyla Süper Lig’den ayrı kalalı. Ercan, Tekin, Bombacı İbo... Serseri Coulibaly’yi bile özlemişiz bee.

Herkesin takımıyla kurduğu bağ özeldir, kutsaldır. Taraftarın gönlünü dolup taşıran, taraftarlığı yücelten de bu bağdır, ammaaa… Demirspor farklıdır işte. Adana Demirspor’dur tüm dünyadan ırkçılık karşıtı taraftarların buluştuğu ‘Mondial Antirazzisti’ de Türkiye’yi temsil eden ilk ve tek takım. Hrant Dink öldürüldüğünde “Hepimiz Hrant Dink’iz” pankartıyla sahaya çıkmak isteyen ama Haluk Ulusoy federasyonunun engellemesi yüzünden çıkamayan. Dünya Kupası’na damga vurmuş tek futbolcumuz olan Hasan Şaş’ı, hiç sevmesem de Milan’ı çalıştırmış tek hocamız olan Fatih Terim’i yetiştiren göz bebeğimiz mavi-şimşekler.

“Futbol köklerinden koparılıp burjuva sporu haline getirilmeye çalışılıyor. Mahalle maçlarından, okul turnuvalarından, yırtık kramponlardan uzaklaştırılıyor. Her şeyin parayla kodlandığı günümüzde futbolun ruhuna sahip çıkmak istedik. Livorno fikri böyle ortaya çıktı.”





Halkın takımı Demirspor

Adana Demirspor’un tribünden gelen başkanı Bekir Çınar, Livorno düşünün eylül başında gerçeğe dönüşeceğinin müjdesini verirken, biz futbol dilencilerinin gönlüne su serpiyordu. “Kaç taraftar getirebilirler, özel uçak kapasitesi ne, nerede kalmak istedikleri gibi ayrıntılar kaldı geriye. Gerçi öncelikle Bulgaristan’da demiryolu işçilerinin kurduğu Levski Sofya’yı düşünmüştük, ama olmadı. Bakalım belki de seneye onlarla oynarız”.

Başkan Çınar’la Adana Demirspor, endüstriyel futbol ve daha pek çok şey hakkında da konuştum...

- Livorno bir tarafa, “kulüp başkanı olarak endüstriyel futbola karşıyım” demeniz bile çok önemli, fakat nasıl olacak bu karşı duruş?
“Her şeyimizle tabandan örgütlenmek istedik. Öncelikle alt yapı. Başka yolu yok. Yetiştirdiğimiz altı gençle profesyonel sözleşme yaptık. Geçen sene hocamızla anlaşırken de birinci maddemiz sahaya çıkan takımın en az iki oyuncusunun öz kaynaklarımızdan çıkmış olmasıydı. Çukurova Üniversitesi’nden akademisyenlerle çalışıyoruz. Bizim için alt yapıdaki çocukların fiziksel gelişim testlerini takip edip, rapor veriyorlar. Sonra bilet fiyatları meselesi var.”

- Fenerbahçe’nin kale arkası fiyatı bile 55 TL. Lig TV ise yılda 500-600 tl. Fakir bir lise veya üniversite öğrencisinin gönül verdiği takımını izleme, takımıyla bütünleşme şansı yok. Alex’i seyretmenin bedeli olsun diyorlar, ama bir yılda elde ettikleri tribün geliri Maldonado ve Josico’nun maliyetinin altında. Aragones’i henüz saymıyorum bile. Siz neler söyleyeceksiniz.
“Bizim kale arkası kombine fiyatımız 35 liraydı. Kapış, kapış gitti. Seneye kadınlar ve çocuklar maçlara ücretsiz girecek. Sonra okulları geziyoruz. 100 kişilik topluluk halinde gelmek isteyen öğrencilerden para almayacağız. Amacımız Demirspor sevgisini herkese aşılamak. Bu sayede seneye ortalama 15 bin taraftara oynamayı düşünüyoruz. Süper Lig ortalaması ise yanlış hatırlamıyorsam altı-yedi bin civarında. Az önce tabandan örgütlenmek demiştim. Adana’nın köylerine otobüsler gönderip, köylüleri de 5 Ocak Stadı’nda ağırlamayı düşünüyoruz. Niyetimiz Adana’nın her köşesine ulaşmak. Türkiye’nin Adana Demirspor’a, Demirspor’un da Süper Lig’e ihtiyacı var. Geçen sene Sivasspor yerine bizim şampiyonluğa oynadığımızı düşünsenize. Yer yerinden oynardı.”

- Eminim bütün ülke arkanızda olurdu.
“Olurdu tabii. Kolay, kolay ‘halkın takımı Demirspor’ olunmuyor.”

Teşekkür edip yüzümde engelleyemediğim bir ifadeyle başkanın yanından ayrılıyorum.

Bir tarafta taraftarsız belediye takımları, buzlu ve çamurlu zeminler, Olimpiyat Stadı, İstanbul sultası.

Diğer tarafta amigo Rafet’i, dolu tribünü ve bir dakika susmayan ‘Şimşekler grubu’, pırıl, pırıl 5 Ocak Stadı ve hocasıyla (Wembley’e ayak basan ilk Türk, eski Fenerbahçeli Abdülkerim Durmaz) Adana Demirspor. 15 yıl olsa da Süper Lig’den ayrı kalalı, canımız yine de sağ olsun. İngilizlerin Liverpool’u, katalanların Barcelona’sı İtalyanların Livorno’su, Almanların St. Pauli’si, Arjantin’in Boca Juniors’ı varsa bizim de Demirspor’umuz var. Aynı yolda yürüyen, aynı türküyü söyleyen.

Hiç yorum yok: