30 Haziran 2011 Perşembe

İlk İmzalar


Sabah kulüpte bugün çok hareketlilik var diye haber gelmişti ve bu hareketlilik bu sefer güldürdü.
Adana Demirspor'umuz Konya Şekerspor'dan eski futbolcusu namı değer "Sultan Süleyman" ve Göztepe'nin şampiyon kadrosundan Raşit ile imzaları atarak transfere resmen başladı. İki isminde kesinlikle futbol adına bize faydalı olacağını düşünüyorum.
Umarım düşündüğümüz ve adı geçen diğer futbolcularla da anlaşmaya vararak tüm engellere,engellemek isteyenlere rağmen başarılı bir sezon geçiririz.
Raşit ve Sultan Süleyman'a Adana Demirspor çatısı altında en içten dileklerimle başarılar diyorum.

26 Haziran 2011 Pazar

Serkan Akkoyun Demirspor'u Konuştu



Tayfamız mensuplarından ve blogumuzun da yazarlarından olan Serkan Akkoyun, 25.06.2011 (dün) tarihinde, Radyo Vesaire'de Efektifpas isimli radyo programına katıldı. Program esnasında uzunca bir süre Demirspor'a da yer ayrıldı ve Serkan Akkoyun yorumlarıyla Demirspor'u, tarihimizdeki başarıları, MİY'le-Adanaspor'la olan rekabetimizi ve Yenilmez Armada'yı anlattı. Oldukça keyifli geçen programda, anadolu futbolu ve diğer anadolu takımları da konuşuldu. (Orduspor'dan Samsunpora, MİY'den, Ünyespor'a kadar).
Sadece futbola yer verilmeyen programda NBA ve NBA draftlarındaki Enes Kanter'in başarısı da tartışıldı. Programın özetine ve tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

http://bit.ly/iVb0Rp

24 Haziran 2011 Cuma

Kazım Koyuncu (25.06.2011)



denizde k'ararti var bu gelen k'ayik midur
ben ozledum yarumi ağlasam ayip midur

oy dumanlar dumanlar hep dağlari sardunuz
yureğumun derdini bilsenuz ağlardunuz




Çernobil demişken aklıma geldi...

Ufak bir biyografi, "Karadeniz'in hırçın çocuğu diyorlardı ona; demokrasi adına atılan bir çok adımda müziğiyle, fikirleriyle yer alıyor; fırtına deresi'ne yapılacak santrali protestodan, insan hakları ihlallerine karşı çıkmaya kadar bir dolu etkinliğe destek veriyordu.

müzikte de, birkaç halk müziği sanatçısının tekelinde kalmış karadeniz bölgesinin müziğini, evrensel normlarda yayımlamayı deneyerek, önemli çıkış yapmıştı.

1972 artvin/hopa doğumlu koyuncu, yirmi yaşında dinmeyen adlı müzik grubu'na katılmış, 1993'de mehmedali barış beşli ile, lazca müzik yapmak amacıyla şuku grubunu kurmuştu. iki arkadaş bir yıl sonra aralarına ilhan karahan ve metin kalaç'ı da alarak grubun adını zuğaşi berepe (denizin çocukları) dönüştürmüş ve 1995 başında va mişkunan (bilmiyoruz) albümüyle lazca rockın ilk örneğini vermişti. lazcayı yaşatmak amacıyla lazca rock yapıyorlardı. plak şirketleri ise bu soundu 'soft laz rock' diye tanımlıyordu.

o günlerde grup elemanları lazca dilinin yaşatılmasına rock yoluyla katkıda bulunmayı amaçladıklarını, rock müzikteki dinamizmle yöre insanının enerjisinin örtüştüğünü görünce heyecanlandıklarını anlatıyor, lazca'nın rockın sert söyleyişine de uygun olduğunu belirtiyorlardı.

Dört yıl içinde zuğaşi berepe, kamuoyuna pek yansımasa da önemli işler yaptı ve konserlerle hedefini gerçekleştirmeye çalıştı. bu etkinliklerden brüksel konseri sırasında canlı kayıt edilen parçaları, kısıtlı sayıda bastırdıkları bruxel live (1998) adlı albümde bir araya getirdiler.

Doğayı katledecek çamlıhemşin'deki fırtına deresi'nin üzerine yapılacak santrale karşı kampanyayı desteklemesi de igzas'ın diğer bir özelliğiydi.

grup 2000'lerin başında dağılınca, kuruculardan kazım koyuncu yoluna tek başına devam etmeyi kararlaştırdı ve solo albümleri viya (2002) ile hayde'yi (2004) yayımladı. anadolu rock'a kayan soundla ürettiği müziği kısa sürede büyük ilgi görüp, yaptıkları geniş kitlelere tam ulaşmaya başlamıştı ki hastalandı koyuncu. akciğer kanserine yakalanmıştı.

pes etmiyordu; tedaviyi sürdürürken trabzonspor için marş bile yazmıştı. ancak günden güne direnci zayıflıyordu; adına düzenlenen konsere çıkamamıştı. sonunda 25 haziran tarihinde ajanslardan şöyle bir başlık düştü: 'karadeniz'in genç sesi sustu' "


O da bizler gibi renkler farklı olsa da şehrine ihanet etmeyenlerdendi. Yarın Kazım abimizin ölümünün 6.yıl dönümü fakat biz kendisini hiç unutmadık. Çünkü ne kadar büyük bir adam olduğunu, dik duruşunu,o güzel gülen yüzünü, samimiyetini unutmak mümkün değil. İnsanca konuşmanı çok özledik.

Biz Akdeniz çocukları, Karadenizi seninle sevdik. Ruhun şad olsun.

Başın Sağolsun Orduspor

Geçen her gün kötü bir haber almak şart oldu gibi.Başkanımızın gözaltına alınmasından sonra Coşkun Hocamızın vefatını duymak bizleri çok üzdü.
Hocamıza son görevimizi yerine getirdiğimiz günün sabahında Orduspor taraftar grubu Çılgınlar tribün lideri Güven Aşçı abimizin mücadele ettiği kansere direnemediğini ve vefat haberini aldık.
Karadeniz insanının Çernobil'den verdiği ölümler çok can sıkıyor,bu kaçıncı bilemiyorum.
İstanbul Tayfası ve şahsım adına en içten dileklerimle Ordulu arkadaşlarıma baş sağlığı diliyorum.
Ailesinin, Orduspor Camiasının ve bütün tribüncülerin başı sağolsun.

22 Haziran 2011 Çarşamba

Tuncel Gözaltında. Peki sadece Tuncel mi?

Onur abim Ankara Tayfası blogunda güzel bir yorum bırakmış ve demek istediklerime adeta ses olmuş,aynısını buraya geçireceğim.

"Zamanında denetim isteyince kom.te.re ci olduk. Şeffaflık isteyince hain olduk. Kurumsallaşma isteyince karıştırıcı olduk. Şimdi gitsinler el oğluna hesap versinler. Arkasında ne vardır bilemem ama bizim kayıt sistemimizin olduğunu da pek sanmıyorum. Bakkal defteri bulurlarsa öpüp başlarına koysunlar. Baştan sona pislik kokan bir ortamda bugün olmasa yarın muhakkak başına böyle şeyler gelecekti bu kulübün.

Adanaspor maçının satılmasını konuşmayan yok...
Mersin maçı ve Güngören maçında futbolcuların hesaplarını konuşmayan yok...
İddia oranlarına göre acayip maç sonuçlarından şüphelenmeyen yok...
Takımın etrafında tefecilerin cirit attığını duymayan bilmeyen yok...
Konulan temliklerin resmi bir belgeye dayanmadığını bilmeyen yok...
Harcamaların bankalar kanalıyla değil de elden yapıldığını sağır sultan duydu...
Menejerler, spor insanları (!) kulübün çevresinde cirit atıyor...
Futbolcularından parlak olanlar onun, bunun ricasıyla oraya buraya peşkeş çekiliyor...
Kaşarlar, para gözler yıllardır takıma tıka basa dolduruluyor...
Pek tabi bundan nemalananların olduğunu bilmeyen yok...

Neresine el atsan elinde kalacak bir camiada bilgisayarlara el konulması için çok bile gecikildi. Başkan değil, başkanlar, yöneticiler göz altına alınmalıydı. Deşifre edilmeliydi. Alem kulübün kasasından ense kalınlaştırdı, kulüp zayıfladı. Çıksınlar hesap versinler. Bana değilse, niyeti ne olursa olsun, devlete hesap versinler.

Böyle başa böyle tarak. İyi olmuş. Hem de çok iyi olmuş. Yıllardır kurumsallaşın, şeffaflaşın diyoruz, kimsenin umurunda olmuyor. Yumurta kapıya dayandı, herkeste bir korku. Sorun bakalım kendinize, bu korkuda payınız yok mu? Sessiz kalarak düzenin devamını sağlamadınız mı? Nemalanarak düzenin parçası olmadınız mı? Şimdi neden korkuyorsunuz, balığın ters yatmasından mı? Yıllardır ölü balık yedirmişler hepimize, şimdi balık yan yatacak diye korkamam."

21 Haziran 2011 Salı

Gelişmeler


Yönetim Kurulu kararıyla sportif direktörlük görevine Ercan Aslankeser getirildi. Umarım takımımız için hayırlısı olur.

Kamp programıda belli oldu; Takım 4 temmuzda tesislerde toplanacak , 10 gün Adana’da çalışılacak. 2. etap kamp 16-30 Temmuz tarihlerinde Bolu’da olacak. Verilecek 2 günlük iznin ardından 3. Etaba yine Bolu’da devam edilecek. 20 Ağustos’a kadar da hazırlıklarını burada sürdürecek olan Adana Demirspor, daha sonra Adana’ya dönecek ve son etap kamp çalışmalarını burada tamamlayacak.

Buarada başkan Tuncelin gözaltına alındığı haberleri geliyor.. İlerleyen saatlerde olaylar netleşir.

19 Haziran 2011 Pazar

Ah Baba !

Gençliğe adım atmak üzere olan bir çocuk ! Yaz sıcağı'nda ten'i esmerimsi rengi almış, meşin yuvarlağa aşık ve bir o kadar da hırçın...

Demirspor maçına gidecekmiş. Kimsenin haberi yok... "Aman babam duymasın." deyipte saklar içinde... Kurgulamıştır kafasında "Ben evden okul'a diye çıkarım. Okul'a gitmem maça giderim, maç bittikten sonra'da okul'un çıkış saat'ini beklerim, eve giderim vaktinde kimsenin haberi olmaz."

Öğle'den önce hazırlanmaya başlar. Annesi "Birşeyini unutma evde" der, oda annesinin sözünü dinler ve unutmaz evde arkadaşından ödünç aldığı atkıyı... Çantasının en alt kısmına yerleştirir ve kapıya çıkar... "Anne param yok, para versene." cümlesi ile gerçekleştirdiği isteği olumsuz ve "Bugün idare et yarın veririm" cevabı ile karşılanır... "Eğer para alamazsam nasıl gideceğim ben maça?" sorusu kafasında dolanır durur... "Olmaz Anne! ben okulda ne yapacağım?"... Sesi olduğundan fazla çıkmış olacak ki; Babası "Ne var oğlum ne oldu?" deyip anlamaya çalışır olup biteni. "Hanım para versene çocuğa neden vermiyorsun?" sözü "Bugün idare etsin yarın veririm dedim ikna olmadı" sözü ile kesilir... Babası "Olurmu öyle şey" deyip elini cebine atar ve çıkartığı parayı oğluna uzatır. Çocuk parayı alır. Direk maçtadır. Maça gitmenin verdiği mutluluk ile evin yolunu tutar... Eve vardığı'nda yemek hazır ve babaları beklenmektedir. Fakat babasının evde olması gerekiyor o saatte "Anne babam nerde işten gelmesi lazım değil miydi şimdiye kadar?" İşi çıkmış birazdan burada olur...

Şimdilerde her bilet alışında maçlarda ve her maç'a girişlerinde babası aklına gelir ve "Ah Baba! sonraları öğrendim eve neden geç geldiğini"der.

"SON PARASINI OĞLUNA VEREN; İŞTEN EVE YÜRÜYEREK GELEN BABALARA BİN SELAM YAĞSIN"

Ali Güneş ile 2.sezon

Evet 2.sezon diyince şaşırabilirsiniz sonuçta bu takım Demirspor, hangi hoca yarım sezondan fazla kalabilmiş ki...
Yönetimimiz Ali Güneş hoca ile devam kararı almış, hayırlı olsun diyelim.
Zararın neresinden dönersen kardır diye bir söz var,bende kendi adıma bunu diyeyim. Ali Güneş'in sezon bittiğinde kulüpte kalmasını istemiyordum fakat daha sonra ki teknik direktör adaylarını öğrendiğimde düşüncem Ali Güneş'e doğru tekrar dönmüştü.
Ali Güneş'e laf diyen,eleştiren arkadaşlara; "Ergün Penbe mi teknik direktör olsaydı ?" diye sormak isterim.


"Takımın omurgasını bozmayacaklarını belirten Ali Güneş, yeni gelecek oyuncularla birlikte takımı harmanlayıp ortaya başarılı bir takım çıkarmayı düşündüklerini anlattı."

Bu kulübün tamamen kadroyu bozacak,baştan aşağı futbolcuları değiştirecek ve yine milyarları sokağa dökecek bir hocaya sahip olmasını artık istemiyorum,biraz sert olabilir fakat ben artık bir sezonda 50 transfer yapmamızdan, her hocanın kendi topçularını getirmesinden ve "giren çıkan kulübe" anlayışından sıkıldım. Burada Ali Güneş bunu yapmaz dememdeki tek sebep,kulübümüzde 2.yılı olacağından nokta transferler yapacağını düşünmemdir.
Bırakalım bir kere de istikrarın neler getireceğini görelim. Ali Güneş hoca işinde çalışkan,elinden geleni yapmaya çalışan,art niyetli davrandığını düşünmediğim bir hoca.
Kendisi en kötü ihtimalle başarısız bile olsa kulübe gelecek yeni bir hocadan daha az masrafı, daha az zararı olacağına eminim.
Başarılar Ali Hoca

15 Haziran 2011 Çarşamba

Tişörtüm nerede ?

Leppermessiah : "Üretiyoruz o halde varız."

Adana Demirspor İstanbul Tayfası, KARGA işbirliği ile çıkarttığı tişörtleri mensuplarına dağıtıma hazırlanıyor.. Leppermessiah'ın yoğun çabaları sonucu; yazlık uygulamaların da etkisiyle böyle bir ürün oluşturmayı uygun gördük. Cumhuriyet Gazetesi yazarı Alper TURGUT'a tasarım konusunda yapmış olduğu yardımlarından dolayı teşekkür ederiz...
---------------------

Tişörtlerimiz dağıtıldıktan sonra, bileklerimizin boş olduğunu gördük ve bunu da tamamlamayı düşündük... Mavi-Lacivert-Beyaz üçlüsü için HAYIRLI OLSUN !

Demirspor'da Görev Dağılımı

Adana Demirspor’da görev bölümü yapıldı. Kulübümüz için hayırlı olmasını temenni ettikten sonra diyecek başka bir cümlemiz de yok.Zaten ne desek boş.

Başkan: Mustafa Tuncel

Başkan Vekili: Ahmet Asaf Uslu

İkinci Başkan: Levent Özveren

As Başkan: Sıtkı Polat

Futbol Şube Sorumlusu: Bekir Sıtkı Özer

Muhasip Üye: Murat Türk

Amatör Futbol şube sorumlusu: Necmettin Atay

Amatör kulüpler sorumlusu: Ömer Seyfettin Turhan

İdari İşler Sorumlusu: Ahmet Aslan

Hukuk İşler Sorumlusu: Hayri Haköver

Yurt Dışı İlişkiler Sorumlusu: Hıdır Bahçe

Basın Sözcüsü: Halil Tüm

Stadyum Taraftar Sorumlusu: Mustafa Akyüz ve Hüsnü Karadeli

Federasyon Sorumlusu: Abdullah Doğru

Reklam ve Sponsor sorumlusu: Nemci Özcanlı

Yönetim Kurulu Üyesi: Nemci Özcanlı

Yönetim Kurulu Üyesi: Rıfat Köroğlu


Sorumluların sorumluluklarını yerine getirmeleri tek temennimiz...


12 Haziran 2011 Pazar

TRT 3'te Adana Demirspor Belgeseli

Her hafta TRT 3 kanalında Tansu Polatkan'ın hazırlayıp sunduğu "Bir Zamanlar" isimli programın bu haftaki konusu Adana Demirspor'umuz. Geçen hafta Altay SK'nın anlatıldığı program; geçmiş zamanları, tarihi olayları, efsaneleri TRT'nin arşivinden fotoğraf-videolarla karşımıza çıkarıyor. Bizim sutopu takımımızın kamuoyunca takdir gören ismi olan Yenilmez Armada'nın başka takımlar tarafından kullanıldığı bu günlerde, tarihimizi daha iyi bilmemiz ve anlamamız açısından bu programı kaçırmamanızı öneririm. Keyifli bir 60 dakika bizleri bekliyor.

16 Haziran Perşembe, Saat: 22:00

*Unutmadan, geçen ay piyasaya çıkan Asla Yalnız Yürümeyeceksin adlı, tribün hikayelerinden oluşan kitapta 13 takım içinde bizim de bölümümüz var, aslen Adana'lı olan sinema eleştirmeni-gazeteci Alper Turgut yazmış Demirsporu. Kendisi geçtiğimiz günlerde de TRT Haber'e çıktı kitabı, yazısını ve Demirspor'u anlatmak için. Buradan izleyebilirsiniz.

http://www.youtube.com/watch?v=hk0sgdqnZFU

9 Haziran 2011 Perşembe

Kesin kesin... İkna olduk !

Spor01'in "Taraftarımız Merak Etmesin" başlığı altında girdiği haberin içeriğini okuduğunuzda size yabancı gelmeyecek kelimelerin harmanlandığını göreceksiniz... Ekrem KANDEMİR bey açıklamalarda bulunmuş. Geçen senenin iyi bir şekilde değerlendirildiğinden bahsetmiş, Sayın Mustafa TUNCEL'in geçen sene illaki bu takım şampiyon olacak demediğini belirtmiş... Gülsem yönetime karşı saygısızlık, ağlasam kendime karşı saygısızlık... Kararı siz verin !

Haberin ilgili bölümü :
"Elimizde şuan 26-27 kişilik kadromuz var. Öyle göründüğü gibi de sıfırdan başlayan abartılı bir transfer yapmadık. Biz geleceğin takımını kurduk. Bu yıl iyi bir teknik kadroyla Demirspor'a yakışacak birinci sınıf bir kadroyla bu takımın 3-4 transferle fazla abartmadan nokta transferle Demirspor bu yıl Mustafa başkanın hedeflediği yönetim olarak da karar aldığı gibi şampiyon olacak bir takım ortaya çıkar. Demirspor şampiyonluğa oynar. Taraftarımız merak etmesin, endişe etmesin bu yıl ki hedefimiz kendi aramızda yapmış olduğumuz yönetim kurulu toplantısında hem başta başkanımız Mustafa Tuncel olmak üzere yönetim kurulundan almış olduğu hedef koyduğu bu defa kesin ŞAMPİYONLUK"
-Spor01'in izlenmemesi, takip edilmemesi gerekli ama elimizde başka imkanlar olmadığı için bu site ile yetinmek zorunda kalıyoruz. Umarım en kısa sürede kendi haberlerimizi kendimiz yaparak hem doğru kaynaktan haberleri öğrenme fırsatımız olur hemde harflerin birbirine geçmiş halde kurulan cümleleri okumamış oluruz.

8 Haziran 2011 Çarşamba

Yenilmez Armada


Sokakta Galatasaraylı insanların üstünde sıkça "Yenilmez Armada" yazılı tişörtler görmeye başladım.Bu tişörtleri her görüşümde sinir katsayım daha da artmakta. Arkadaş Yenilmez Armada; Adana Demirspor Su Topu Takımının lakabıdır,adıdır. Bu takımın sporcuları; Muharrem Gülergin, Halil Dalhan, Mahmut Dalhan, Hasan Sime, Recai Çelik, Sefa Aydın, Ahmet Güçlüoğlu, Şükrü Ağcaoğlu, Faruk Suvar, Halil Yüksel, Ünsal Fikirci, Erdal Acet, Ayhan Karataş, Bora Özkök, Fahri Gez, Faruk Morkal, Mustafa Acet, Tuncay Şenyüz, Behçet Kurtiç, Ahmet Özuzun ve niceleridir. Bu takım 17 yıl aralıksız hiç yenilmemiştir. 22 yılda ise tek mağlubiyet alarak toplamda 29 defa Türkiye şampiyonu olmuştur. İşte o takımın adıdır YENİLMEZ ARMADA!

Bilmiyorsanız gelin sorun bizde öğretelim!

5 Haziran 2011 Pazar

Bir buçuk acılı !

Bilgisayarda unutmuş kalmışım buraya koymayı bu fotoğrafı. İstanbul Tayfası 2.Yılı altında bir araya gelir de kebab yemeden kalkar mı?

Fotoğrafa baktığımda mutluluğu, sohbeti, sevgiyi, saygıyı ve bağlılığı görebiliyorum. Bu bağlamda diyeceklerim arasında üzerinden iki küsür yıl geçmiş olan bu yolda bizleri yalnız bırakmayan tüm kardeşlerimize teşekkür ediyorum...

Bu zamana kadar olduğu gibi, bu saatten sonrada ne bir ayrılma ne de bir darılma olsun aramızda. Sadece adı Demirspor olan ortak değerimiz için beraberleşelim, birleşelim ve fikirlerimizi söyleyelim... Saygılar !

4 Haziran 2011 Cumartesi

Teknik Direktör Mevzusu


Teknik Direktör konusu hala muamma basında bir sürü isim dönmekte. Şimdi de Kemal Kılıç'ın ve Mustafa Uğur'un ismi gündemde. Benim her zaman takımımızın başında görmek istediğim iki isim vardır; ilki Yılmaz Vural, ikincisi Kemal Kılıç'tır. Ama artık başa kim gelirse gelsin kendiyle birlikte başarıyıda getirsin!

3 Haziran 2011 Cuma

Kalıcı Gelir


Başkanın kalıcı gelir hakkındaki son söylemleri ; “Adana Demirspor’a gelir sağlanması için bu yıl ramazan şenliklerini Adana Demirspor Kulübü olarak üstleneceğiz. Ramazan şenliklerinden ciddi bir gelir bekliyoruz. Bunun yanı sıra Çatalan su tesislerini Adana Demirspor Kulübü olarak kiralayacağız ve suların satışı yapılacak. Geliri Adana Demirspor’a sağlanmak kaydıyla büyük bir lunapark yapmayı planlıyoruz. Demirspor’a petrol istasyonu kazandırma projemiz var. Bunu da hayata geçireceğiz. Petrol istasyonunun yanı sıra bir de otopark tesis edip Demirspor adına alırsak kulübün hiçbir sıkıntısı kalmayacaktır.”

2 Haziran 2011 Perşembe

Ölmediniz ki...














2 Haziran ilginç bir gün. Büyük başkanımız Bekir Çınar'ın doğum, canımız hemşehrimiz Orhan Kemal'in sözde ölüm günü. İyi ki doğar, ama asla ölmezsiniz!