30 Ağustos 2010 Pazartesi

Bugün ayın 30'u... Zaferin 30'u...




Zafer'in ne anlama geldiğini, mağlub olanlar anlar...
Bizler hep ZAFER'e ulaşanlardan olalım...

27 Ağustos 2010 Cuma


Konya Şekerspor maçında beyaz giyiyoruz Onun için..
Her maçın 69. dakikasında Onu anıyoruz..

KonyaŞekerspor Maç Bilet Fiyatları Üzerine

Duyduğumda ilk tekim OHA oldu,kapalı üste gitmeyi düşünürken birden vazcaymamı sağladı.
Muharrem Gülergin Tribünü: 5TL
Maraton : 10TL
Kapalı 15 ve 20 TL

Üstelik ikinci başkanımız Ekrem Kandemir beyfendi de fiyatları elimizden geldiğince az tutmaya çalıştık demiş.Bir insanın böyle bir demeç vermesini nasıl tanımlayabilirim bilmiyorum,fazlada yorumda bulunmayacağım.
İşin doğrusu mu ?
Biz ne birinci lig takımıyız,ne ikinci lig takımıyız,nede yolunacak koyunuz.Bizler üçüncü ligde oynayan bir takımın taraftarlarıyız.Potansiyele sahip olan bir takım olduğumuz için mi böyle fiyatlar belirleniyor anlamış değilim.
Sizlere gerek Süper Lig'den,gerek Bank Asya'dan,gerek Milli maçlardan,gerek Avrupa liglerinden,gerekse Avrupa takımlarının uluslar arası maçlarından bu 20Liralık biletle gidip girebileceğiniz,izleyebileceğiniz onlarca maç örneği verebilirim.bunları tek tek yazıp uzatmayacağım merak etmeyin,sizlerde,yönetimlerde bunları kısa bir araştırma sonucunda çok rahat öğrenebilir.
Biraz insaf edin,biraz insafa gelin.
Eğer ki bu kadar para alacaksan,oraya gelen adama göze güzel futbol izlettireceksin,sezon sonu başarılı olup bu ligden kurtaracaksın.Eğer o kadar para alıyorsan bunun karşılığını vereceksin.Eğer bunları yapamıyorsan size cevabınızı ben vermeyeceğim. Bu eğer yapamıyorsanın cevabını da aklıma geldi, ilk gittiğim Adana Demirspor maçında yaşadığım bir anımla anlatayım.
Kimle oynadığımızı hatırlamıyorum kaybettiğimzden ötürü de pek hatırlamak istemiyorum,grup o sıralar kapalı üst b tribünündeydi.Dört tane yemiştik ve bende kuzenlerimle maraton tribünündeydim.Maç bittiğinde bizler tribünden çıkarken o zamanın genç abilerinden bir amca küçük oğlunu kucagına aldı pantolonunu indirdi ve havaya kaldırarak; "Benim paramı yiyeceğinize,oğlumun t.....larını yiyin" dedi,bilmem anlatabildim mi ?

25 Ağustos 2010 Çarşamba

Konya Şekersporu tanıyalım


Bisiklet, güreş ve futbol alanında faaliyetlerini sürdürmektedirler.Bisiklet alanında son zamanlar da gerçekten elle tutulur başarılar elde etmektedirler.

Fakat bizim şuan için ilgilendiğimiz kısım futbol kısmıdır..

Önce amatörde sonra ardından 3 ligde de şampiyon olarak 2. lige yükseldiler.
Geçen yıl favori oldukları 2. klasman grubunda son maçlarda liderliği Eyüpspora kaptırarak extra playoff lara kalamadılar.Geçen yılki teknik direktörleriyle -Mehmet Altıparmak- bu yıl da devam etme kararı aldılar.

Ankara Demirsporu,Turgutlusporu ve son maçtada Adanasporu -son dakikalarda buldukları golle- elemeyi başarıp Türkiye Kupasında gruplara kaldılar.

Grup maçlarında sadece ilk maçta kendi evlerinde Kasımpaşayı yenerek grubu sonuncu tamamladılar.

Para olarak gayet iyiler arkaları sağlam.
Grubun 7 milyon TL ile en fazla para harcıyan takımı..

Deplasmanda iyi oynayan bir takımlar geçen yıl deplasmandaki maçlarının çok fazla bir kısmında beraberlik elde ettiler.

Bizim için iyi bir sınav olacak çetin bi rakip.

Umarım bu sezon yine ağlayan biz olmayız!
He sevinçten olacaksa sorun yok!

SALDIR MAVİ ŞİMŞEĞİM!

Ziraat Türkiye Kupası


1-2 Eylül tarihlerinde tek maç eleminasyonla oynanacak Türkiye Kupasındaki rakibimiz Kırıkhanspor oldu. Bu turu geçmemiz halinde ise İskenderun D.Ç- Adıyaman maçının galibiyle mücadele edeceğiz.
Şimdi düsünüyorum tur atlasak mı atlamasak mı. Neden tur atlamak istemeyelim ki zaten sampiyon olamıyoruz. Belki gruplara falan kalıp bu taraftarın gazıyla küçük bir başarı yakalayabiliriz.

Adanademirspor - Kırıkhanspor
İskenderun D.Ç - Adıyamanspor

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Kültür ve Endüstri Mirasımız Haydarpaşa ve Sirkeci Garları ile Haydarpaşa-Gebze, Sirkeci-Halkalı banliyö hatları için İmza Kampanyası

Halen devam eden boğaz tüp geçişi ve Marmaray projesi kapsamında başta Haydarpaşa ve Sirkeci garlarımız devre dışı bırakılmak istenmektedir. Ayrıca Haydarpaşa Gebze ve Sirkeci Halkalı arasındaki 2 hatlı demiryolu Marmaray CR1 inşaatı ile üç hat olarak inşa edilerek bu iki hat kesimindeki birçok tarihi eser kapsamındaki istasyon binası, lojman, köprü alt geçit tünel ve tesis yıkılacak veya istasyonların yeri değiştirilerek kullanılmaz duruma getirilecektir.

Bu olumsuzluklara karşı Haydarpaşa Dayanışması bileşenlerinin yapmış olduğu eylem ve etkinlikler devam etmekte olup en son 2007 yılı içinde Haydarpaşa-Gebze ve Sirkeci-Halkalı arası demiryolu hattı ve çevresindeki varlıkların "demiryolu endüstri mirası" olarak koruma altına alınması için BTS, Mimarlar Odası ve ICOMOS olarak İstanbul Tabiat ve Kültür varlıklarını Koruma Kurullarına başvuru yapılmıştı.

Bu başvurumuz üzerinden bir yıl geçmesine rağmen henüz sonuçlandırılmamıştır. Başvurumuza destek olması amacı ile bu imza kampanyasına katılımınızı bekliyoruz. Toplanan imzalar Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, İstanbul Tabiat ve Kültür Varlıkları Koruma Kuruluna, UNESCO'ya, Kültür Bakanlığı'na, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı'na, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'na ve DLH'ye gönderilecektir.

Kampanyaya destek vermek için, Demiryollarının sömürülmesine engel olmak için Tıklayınız...

İstanbul, Demirsporludur !

Tüm Demirsporlar ve Demirsporlular kardeştir dedik ve bu yolda hareket ettik. Kardeşliğimizin bir örneği daha geçtiğimiz pazar günü gerçekleşti.
İstanbul Demirsporlu futbolcular, pazar günü oynanılan Sadabat Kupası çerçevesinde düzenlenen müsabaka da Sayın Bekir ÇINAR için saygı duruşunda bulunmuş akabinde maça siyah bant takarak maça çıkmışlar. İstanbul Demirspor'un başkanından, futbolcusuna kadar hepsine tek tek TEŞEKKÜR EDER, SAYGILARIMI SUNARIM...
Kaynak : istanbuldemirspor.com

21 Ağustos 2010 Cumartesi

Mutluluğumuz, mutluluğunuz olsun !

Kayserisporlu kardeşlerimize acımıza ortak oldukları için TEŞEKKÜR EDİYORUZ...

Mutluluğumuz, mutluluğunuz olsun !

20 Ağustos 2010 Cuma

Kalıcı Gelir & Bekir Çınar & İstanbul Tayfası


Konu ile alakalı yaklaşık 1 sene önce konuşulmuştu ancak herhangi bir yol izlenememişti. Ortak hesap oluşturularak İstanbul Tayfası bünyesinde bulunan kardeşlerimizin aylık 10 TL yi bu ortak hesaba aktarması, akabinde yapılacak projelerde bu ortak havuzdan yararlanabilmesi gerekliliği dile getirilmişti. Ancak artık ortak hesap projesi hayata geçirildi. İlk gün için 50 TL hesapta oluştu...

İstanbul'da sayın başkanımız Bekir ÇINAR ile sohbet ettiğimizde, muhabbet esnasında bu konuyu dile getirmiştim. "Ne düşünüyorsunuz?" diye sormuştum... O gülen yüzüyle. Şşştt sessiz ol kimse duymasın. Bunu ilk biz yapacaktık, siz bizden önce davrandığınıza göre kulübün tüm gelirini o hesaba aktarmamaız gerekcek demişti ve yine güldürmüştü kendi gibi benide...

İstanbul Tayfası için kalıcı gelir... Bekir ÇINAR'ın yolundan gitmemiz, onun fikirlerinden faydalanabilmemiz için bu proje şarttı ve gerçekleştirdik...

Vakıfbank ATMlerinden kartsız işlem yapılarak aşağıdaki hesap numarasına parayı yatırabilirsiniz. Her ay düzenli olarak bilgi alışverişi olacaktır. Manevi desteğin yanında maddi desteğinde olması gerektiğini unutmayalım... Zor olmasa gerek... Saygılar !

Vakıfbank HESAP NUMARASI : 00158007286902650

18 Ağustos 2010 Çarşamba

Gücü yeten engellesin...

Yaşarken sahip çıkamadığımız koca ÇINAR'a bari ölümünün ardından gerekli vefayı gösterelim... Bekir ÇINAR'ı ölüme zorlayan zihniyetlerin artık yok olma, silinme, ayağımızın altından çekilme vakitleri gelmiştir... Sadece tesislerin adının değil Demirspor adına ne iş yapılıyorsa, hangi olumlu iş vuku bulacaksa onun için yapılmalı, ona adanmalı ve onun yolundan gidilmelidir... Şu koskoca Adana'da sadece Bekir ÇINAR adı anılmalı ve sadece ona ve onun maneviyatına saygı duyulmalıdır...
Muharremcesine gidenlere bin selam olsun...

Gözleri sevgiyi, yüreği sevdayı...
Elleri emeği anlatırdı usanmadan...
Kırdı dallarını fırtınalar boranlar...
Kaldı bahar çiçekleri üzerinde sevdası...

17 Ağustos 2010 Salı

Siz sağolun !

Koca çınarımızın vefat haberi sadece bizleri değil bir çok Demirsporlu olmayan kardeşlerimizide üzmüş...
Bloglarında ve sitelerinde başsağlığı dilemişler...
Allah razı olsun, bizim başımıza gelenler sizlerin başına gelmesin...

Beykoz1908 ve Balıkesirspor taraftarlarına gösterdikleri bu hassasiyet ve iyi niyetlerinden dolayı teşekkür ediyorum.

Seni unutan kahpedir BÜYÜK BAŞKAN...

Seni unutan kahpedir BÜYÜK BAŞKAN...RAHAT UYU KOCA ÇINAR...

Bu takım çok acılar yaşattı ama yinede sevmeyi bildik...Bilmiyorum ne söylemek ne yazmak gerekiyor ama benim çektiğim en büyük acı kesinlikle seni kaybetmektir koca çınar...Neden diye sorma sakın utanıyorum...Son 2 yılda seni bu kadar iyi tanıyıp sana böylesine bağlanacağımızı tahmin bile edemiyordum...Bu şehirde çok başkan gördük çok adam tanıdık...Ama senin çabaların göz önüne geldikçe doluyor gözlerim....

Sırtından bıçaklayacak şerefsizlerin , arkandan binbir fırıldak çeviren kahpelerin olduğu bir şehirde ve ulu çınarın YANLIZ birakıldığı her anda sana vazgeçme dedik...Hiçbir zaman sırtını dönmedin...dönemedin......

Gerçekten gücün yoktu ama ASLAN gibi adamdın...Delikanlı gibi gittiği yere kadar gider,gücümüzün bittiği yerde düşeriz ama vazgeçmeyiz' der gibi bakardı gözlerin...Belki başarılı olamadık varsın olmasın ne başarısı...Biz seninle bir olduğumuz anda mutluyduk...

'Cebine güvenmeyen adam başkan olmasın' diyen valiye inat aslan gibi başkandın...Seni yaşamayanlar gerçekten bu saf temiz duyguları anlayamaz...Duygu sevgi aşk ne gezer sahte insanlarda.......

ve sen....'şehrin asi çocukları' diye her seslendiğinde ayrı bir gözlerin parlardı koca yürekli insan....görebiliyordum....ve o gözleri her gördüğümde,her aklıma geldiğinde bu vicdanımın rahat etmediğini hissedeceğim....kesinlikle vicdanım rahat etmeyecek hayatın geri kalan anında...Çünkü seni kaybetmemizde hepimizin payı var...ve sen kesinlikle bu gidişi haketmiyorsun...

Yarın belki seninle son günümüz...

O Yüzden son bir kez doya doya haykırmak istiyorum BEKİR ÇINAR diye...Buraya yazıyorum...Seni unuttuğumuz an en büyük kahpeliği biz yapmış olacağız...Ama herkes yanılacak...yanılacak Lan.....

Biz herşeye ve herkese inat 1 defa Demirspor'u yaşayacaksak bir defada seni yaşayacağız ve yaşatacağız...

Buraya slogan olsun , iki üç kelime yazayım diye yazmıyorum...

Biliyorsun samimiyetimi ve eminim görüyorsun gözümden dökülenleri...Sakın ha...başkalarının görmesine gerek yok...Sen gör yeter büyük başkan...Büyük diyorum çünkü senden büyük yüreği olan bir başkan daha görmedim tanımadım...

Eğer olurda çok sevdiğimiz ve uğruna seni verdiğimiz Demirspor Lanet olası başarıyı yakalarsa bu en çok senin hakkındır...ve ben o zaman vicdanen rahat etmiş olacağım...Sen ki ölümü düşündüğün an bile seni seven insanların yaşadığı siteye girip 'Mavi lacivert şampiyon' yazısını yazacak kadar yürekli.....Artık yüreğim kaldırmıyor yazamıyorum...

YATTIĞIN YERDE SENİ BEKLEYEN GERÇEK DEMİRSPORLULAR'DA VAR BAŞKAN....

HEMDE ALLAHINA KADAR DEMİRSPORLU OLAN...YALANSIZ DOLANSIZ....

ve Adana Demir....UĞRUNA KAÇ YÜREK VERECEĞİZ ARTIK...KAÇ CAN...

Seni unutan kahpedir BÜYÜK BAŞKAN...RAHAT UYU KOCA ÇINAR...............

HAYALLERİMİ YAŞATMAYA ÇALIŞAN KAHRAMAN YAPAYANLIZ GİTTİ BU DÜNYADAN
----------------------------------------
Mehmet GÜLLÜLER

16 Ağustos 2010 Pazartesi

Koca ÇINAR!


İçimizden biri dediğimiz çok az kişiden biriydin..
Ama artık sen yoksun senin oturman gereken koltukta ise..
Başımız sağolsun mekanın Cennet olsun..

Çok uzak artık, çok uzak..


Oysa söz vermiştik. Seninle birlikte kurtaracaktık Rapunzel'i. İlk biz uyandıracaktık uyuyan güzeli, ilk biz kırmızı başlıklı kız için kurtla dövüşecektik, pamuk prensesin cam tabutu başında en çok ağlayan biz olacaktık (bugün ağlama!) ! Hansel ve Gratel'e biz ormanda arkadaş olacaktık. Sen masallar severdin bizi bir masala inandıracaktın. Çok uzak artık, çok uzak..

Başımız sağolsun !

15 Ağustos 2010 Pazar

"Sokaktaki Hayvanlar İçin Bir Kap Su Bulundurun"



Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) İnternet sitesi üzerinden yaptığı çağrıda, yılın en yüksek sıcaklıklarının yaşandığı bu günlerde sokak hayvanlarının su bulamadıkları için ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduklarına dikkat çekiyor ve ekliyor:

"Yaz aylarında sokak hayvanlarının susuz kalmalarını önlemek hayvan barınaklarını ziyaret edip su kontrolü yapın; sokakta yaşayan canlar için kapınızın önünde bir kap su bulundurun."
-------------------------------------
Belki gözümüze çarptığı gibi gönlümüze de çarpar. Umarım elimiz o su kabına gider !

Çoğu insandan görmediğimiz vefayı onlardan gördüğümüzü unutmadık ki...

Kombine Fiyatları

KAPALI: A-B(üst) 250 TL.

KAPALI: C-D(alt) 200 TL.

MARATON: 120 TL.

KALE ARKASI: 50 TL


Yeni sezon fiyatları geçen sezona göre biraz artmış fakat makul görünüyor.Her ne kadar Mustafa Tuncel başkanlığındaki bir Adana Demirspor'a sahipsekte şahsen o adamın başkanlığındaki bir dönemde kombine almak istemesemde burada önemli olan kişiler değil büyük Adana Demirspor'dur.Bizler her zaman olduğu gibi bugünde yapmamız gerekeni yapacak,taraftarlık görevimizi yerine getirip kombinelerimizi alacak,takımımıza sahip çıkacağız.Ne demiştik ; Bazıları asla yılmaz.

13 Ağustos 2010 Cuma

19-40

ErnesTo1940 ürünü... Deplasif hayatlara ithaf edilen dev bir eser... 1940 kere maşallah... Nazar değmesin... Bize de öğretsen şu işi ne olacak !

12 Ağustos 2010 Perşembe

YENİLMEYEN İNSAN !

Muharrem AĞABEY'i tanımayan var mı?

Onun tarihini destanlaştıranlar; Adana ve Türkiye spor tarihinde "YENİLMEYEN İNSAN " derler. Bir batılı spor yazarı dünya çapında en büyük sporculardan birisini onun kapısına kadar götürüyor ve diyor ki : "BİZ SPORCULUĞU MUHARREM GÜLERGİN'İN KAPISINDA CENTİLMENLİK DİLENİRKEN GÖRÜYORUZ." En büyük sporcular kapısında ancak dilenci olabilirler.

O gerçekten bir spor adamı idi. Memleketin iftihar tablosu Adana'nın rahlesinde dersini tamamlayınca ayrı bir derinliğe ulaştı. Adana'nın zengin yürekli adamlarındandı. Memleket sporuna dair yazılan yazılardaki bazı kesitler onun nasıl dosdoğru bir hayat yaşadığı mevzuunda zannediyorum size bir fikir verecektir. Muharrem AĞABEY; o esmer yüreği, o güleryüzü, o sert bileği, o başarılarla süslü hayatı Yenilmez Aramada'nın ortasında, "ARKADAŞLAR, YENİLMEYİ HAZMEDEMİYORLAR. İHTİMAL Kİ TEKRAR OYNAMAK İSTEYECEKLERDİR." ve üzerinden de o masmavi tişörtü çıkartıyor, " KURUN KALELERİ, GELİYORUZ! YENİ BAŞTAN OYNACAĞIZ!" diyor. O andan itibaren Muharrem AĞABEY'in etrafında bulunan insanlar; onun yanından bir adım geriye gitmezler, bir adım yanından ayrılmazlar. O daha önce hiç yenilmemişti ki şimdi yenilsin.

Dünya kadar müsabakaya katılıyor. Son katıldığı müsabaka, gözyaşlarında esas definesini yürüttüğü maçtır. Son çıktığı maç sonrası sabaha kadar hıçkıra hıçkıra ağlamıştır. Bir futbol müsabakasının devre arasında, takım eksik olduğu için 400 metre koşup Adana birincisi olan Muharrem AĞABEY...

Böyle bir insanın, yenilmeyen insanın bir de vefat ettiği ana bakacaksınız. Yataktadır ve ruhunu Allah'a teslim etmek üzeredir. 1976 yılında sezon açılışına yetişebilmek için apar topar bindiği taksinin kaza yapması sonucunda oğlunu kaybeden ve daha sonra ağırlaşan şeker hastalığı yüzünden iki bacağı kesilen o yüce insan yataktadır. Derken içeriye arkadaşı girer.(Rivayet zayıf ancak içimizi okşayacak nitelikte) Arkadaşını görünce doğrulmak ister fakat doğrulamaz. Doğrulamayınca da ağlamaya başlar. Arkadaşı "MUHARREM "der. Neden ağlıyorsun?

Kimbilir aklından neler geçiyordu. Belki de içten içten söylemişti şu cümleleri... "Bunca müsabakalara katıldım, mavilikler içinde umut aradım, çırpındım didindim uğraştım ve her seferinde de erkek gibi mücadele ettim. Fakat o yerlerde bir erkek gibi ölemedim işte buna ağlıyorum" demişmidir, dememişmidir bilemeyeceğim ama ona şu Adana'nın en köhne mahallesinde çocuklar artık futbol oynuyor, koşuyor, yüzüyor deseniz mutlu olurdu, sevinir, heyecan duyardı. Ağlardı fakat ağlatamazdı. Çünkü o yaşama değil yaşatma şuuru içerisinde olan bir insandı...

ONUN ADANA'ya YAŞATTIKLARINI; ALLAH BİZLERE TEKRAR YAŞATSIN !
UNUTULMUYORSUN YENİLMEYEN İNSAN...

9 Ağustos 2010 Pazartesi

Unutmayın ! (Akdenizde Serenat)

Livorno maçı ile alakalı "Gencay" kardeşimin bir tribün sevdalısı olan "Erdal Güngör" ile yapmış olduğu kısa bir röportaj... Livorno maçına dair ne varsa unutmamak lazım... Buyurun !
---------------------------------------------
Aynı Sezen Aksunun "Gülümse" şarkısında olduğu gibi,şehire bir film geldi,bir güzel orman vardı yazılarda,iklim değişti akdeniz oldu,kara bulutlar dağıldı biraz olsun gülümsedik.

Temmuz ayında Tribün Dergide Hasta Siempre adıyla tanınan kardeşimizin açtığı başlığı ilk gördüğümde,bende biraz gülümsedim "ah keşke" dedim içimden inşallah olur ve sonunda gerçekleştirdiler,Helal Olsun.Bekir Çınar ve Yönetimi Taraftarlarını kırmadı ve onların bu büyük hayalini gerçekleştirdi.Sade Adana Demirsporlu Taraftarların değil tüm Futbola,Tribüne gönül vermiş herkesin hayalleri gerçekleşti,bazıları açıkca dile getirmekle kendilerini zorlasınlar,şahsen beni çok mutlu etti.Günlerce yalan transfer haberlerinle pompalanan beyinlerimiz,ruhsal bunalıma sokan boş tartışmalardan,para için her yol mübah diyerek endüstriyel futbolun önemli maddi gelir kaynağı haline gelen merhindising'e tavan yaptıranlar,tüm bunlardan koptuk futbolun güzel ufuklarına verdik kendimizi.Tribünde kız kavgalarını ilk haber yapan ulusal TV kanalları nedense hiç bu güzeliklerden bahsedemediler.Bir kaçı dışında,başta "NTVSPOR" olmak üzere geniş yer verdiler.Varsın göstermesinler,biz aynı eski günlerde olduğu gibi kalbimizle oradaydık,bu sefer teknolojinin imkanlarını kullanarak internetten heyecanla takip ettik,futbolun gerçek güzeliklerine tanık olduk.

Farklı renklere gönül versekte hepimiz bir ortak noktada birleşiyoruz "TRİBÜN".İşte böyle durumlarda aradaki binlerce kilometre olan mesafeler sınır tanımıyor.Maçtan bir gün önce "Hasta Siempre" adlı Kardeşimiz ile ufak bir şöyleşi yapmaya karar verdim.Eksik olmasın ricamı geri çevirmedi,gösterdiği ilgiden dolayı ona ne kadar teşekkür etsem az.Söyleşiyi yapmamın esas nedenleri,başta muhteşem bir gece olacağından hiç kuşkum yoktu ve oldu da.Hepsi bir kenara,bu güzeliklerin sınırlı kalmamasını istedim.Aynı bayrak yarışında olduğu gibi,bizler o geceyi dilden dile dolaştırıp herkese anlatmalaıyız sonsuza kadar canlı kalmasını sağlamalıyız.4 eylül akşamının futbol adına ne kadar önemli olduğuna yazımın sonunda değineceğim.İsteyen bu yazıyı blogunda,forumunda kullanabilir,kaynak vermenize gerek yok sormanıza da,isterseniz kopyalayın duvarlara afiş olarak yapıştırın yeterki cüımle alem o geceyi unutmasın !

Şimdi gelelim "Hasta Siempre" kardeşimizle yaptığım ufak sohbete ama önce maç nasıl gerçekleşti tekrar hatırlayalım;

Livorno'dan Demirspor'a olumlu yanıt

Adana Demirspor'da yeni sezonu görkemli açmak istiyor. Bu nedenle Bekir Çınar yönetimi, şimdiden *19 Ağustos tarihine odaklandı. Görkemli bir açılış yapmayı planlayan Demirspor yönetim kurulu, ilk olarak hazırlık maçı yapacağı takım ile bağlantıya geçti. Bu konuda taraftarlardan gelen yoğun istek üzerine yönetim kurulu, İtalyan takımlarından Livorno ile görüşmeleri başlattı.

Yapılan görüşmeler sonucunda Livorno kulübünün yöneticileri Adana Demirspor'a resmi yazı yazarken, açılışa gelebileceklerini belirttiler. Yönetim kurulu, tarihler konusunda anlaşmaya varabilirse İtalyan kulübü kesin olarak* 19 Ağustos tarihinde Adana'ya gelecek ve Demirspor'un açılış törenine katılacak.

Mavi-lacivertli yöneticiler,"Çok iyi bir açılış planlıyoruz. Lazer gösterisi, meşalelar, sanatçılar, veteranların maçı ve özel maç proğramı düşünüyoruz. Bu nedenle *19 Ağustos tarihini seçtik. Livorno'dan resmi yazı geldi. Sadece tarih konusunu görüşeceğiz. Bu konuda anlaşırsak Livorno Adana'ya Demirspor için gelecek."dediler.

* Yazı spor01 sitesinden alıntı olarak TD'ye kopyalanmış esas tarih sonradan 4 eylül olarak değiştirildi !

Virgülüne,Noktasına dokunmadan "Hasta Siempre" söyleşimiz,sözü ona bırakıyorum;

Adım Gencay Sivuk,19 yaşındayım.Football Manager Oyunu Türkiye Resmi Araştırma Görevlisiyim.Daha önce parmakarasıterlik isimli blogta futbol üzerine yazıyordum.bir kaç Basketbol sitesinde de köşe yazarlığı yapıyorum yaklaşık 5 senedir...Bloga girerken,Tribün Dergi'de Hasta Siempre nickli Şimşekler Grubu'ndan Gencay Sivuk şeklinde girersen sevinirim abim.grubun pankart beste koreografi multimedya konularını kovalayanlardan birkaç elemanından birisiyim fakat tribünün kafa elemanlarındanmışım gibi yanlış anlaşılmasın :)

Soru: Türkiyede Adana Demirspor Taraftar oluşumu Şimşekler Grubu Ultra Mentalitesine en yakın olarak duruyor,siz kendinizi Ultra Hareketinin neresinde görüyorsunuz?

Gencay Sivuk (Hasta Siempre): Öncelikle konuya şu açıdan bakmakta yarar var;Avrupa’ya göre,ülke tribünlerimizin kültürü,geleneği bakımından rahat bir 15-20 yıl gerideyiz.Avrupa’nın bir çok ülkesinde endüstriyel futbol kavramı,tribün kültürünü sekteye uğratırken,biz de son yıllarda ‘’tribün’’ kavramı tavan yapmaya başladı.Ülke genelinde ki tribüncülerin bizi bu hareketin en önünde görmelerinin en temel faktörünün kendimize has duruşumuzdan kaynaklandığını düşünüyorum.Adana’nın kültürel yapısıyla birebir örtüşen,isyankar,özgür ama bir o kadarda duygusal bir yanımız var.Tabii ırkçılıktan,endüstriyel futbola;kadın-erkek eşitsizliğinden,Hrant Dink suikastine kadar her konuda söyleyecek bir sözü olan ve her şartta aykırı düşünebilen bir tribün olmamızın da payı yadsınamaz.Livorno maçı buna en güzel örnekti aslında.En hafif tabiriyle bu ülke tribünlerinin neler yapabileceğini anlatan bir devrimdi bana kalırsa.Ultras Mentalitesi’nin İtalya’da dahi neredeyse kaybolduğunu ve eski havasını yitirdiğini düşündüğüm için,biz bu hareketin odak noktasıyız,sürükleyicisiyiz diyemem ama eğer bu ülkede Ultras Mentalitesi adına bir şeyler yapmaya çalışan birileri varsa,üstünde muhtemelen mavi-lacivert forma bulunduğu yadsınamaz bir gerçektir…

Soru: Adana Demirspor Başkanı Livorno maçını anons etiiği açıklamada her iki kulüpünde endüstriyel futbola karşı olduklarını söylemişti eğer yanılıyorsam düzelt.Ama Adana Demirspor İnternet sitesinde gördüm,kulüpe gelir kaynağı sağlamak için bir kredi kartı ortaklığı projesi var.Sizce endüstriyel futbol günümüzde artık iyice köklerini salıp olmazsa olmaz halinemi geldi?


Gencay Sivuk (Hasta Siempre): Kesinlikle hayır.Kapitalizm’in insanlığı götürdüğü nokta karanlık olabilir,klüpler tribünlerde taraftar değil müşteri isteyebilir,ancak muhakkak bir umut ışığı vardır.Bu umut ışığı da tribünlerdir.Sistemi sevmeyebilirsiniz,ancak sistemi çökertmek içinde sistemin açıklarını bulup kendinize pay kapmanız gerekmektedir.Endüstriyel futbol kavramı yıllardan beri Adana Demirspor klübüne zarar vermiştir,tribünlerine değil.Ancak 8 ay önce göreve gelen yeni klüp yönetiminin yaptığı gibi taraftar potansiyelini doğru kullandığınız takdirde,başkalarının çarkında sömürülen değil,kendi çarkını döndürebilen ve ürettiğini tüketen bir konuma geçebilirsiniz.Malum ADS Kredi Kartı mesela,kart için taraftarın cebinden ekstra hiçbir ücret çıkmıyor,sadece harcadıklarının bir kısmı banka yerine klübe gidiyor.Bankaya bu düzeni kabul ettirenin yine taraftarın gücü olduğunu kabul etmek gerekir.Aynı taraftarın birkaç yıl önce klüp borç batağına batmışken kapı kapı dolaşıp insanlara eşya piyangosu sattığını unutmamak gerek.70 yıllık tarihi boyunca elle tutulur tek zenginliği taraftarı olan bir klübün onlardan güç alıyor olmasından daha doğal bir şey olamaz.Buna Avrupa’dan en güzel örnek kısa bir süre taraftarlarının t-shirt satışlarıyla klübü borçlarını ödeyen St.Pauli mesela.Maksat taraftar potansiyelini doğru bir şekilde kullanmakta,bunu başarabilen klüplerin endüstriyel futbol kaygısı çekeceğini düşünmüyorum…

Soru: Tribünlerinizde kullandığınız tifoların içinde Che Guevara resimleri bulunuyor,benzerlerini avrupanın bir çok tribünlerinde görüyoruz.St.Pauli Ultraları bunu bir keresinde eleştirdiler,Ki onlarda kullanıyorlar.Che Guevara'yı Micky Mouse gibi popüler figür haline geldiğinden rahatsızlık duyduklarını dile getirmişlerdi.Siz bu eleştiri hakkında ne düşünüyorsunuz ve Che Guevara ADS Tribünleri için ne anlam ifade ediyor?

Gencey Sivuk (Hasta Siempre) : Aslında bu sadece St.Pauli’nin değil bizim hatta Che’yi benimseyen,içinde yaşayan tüm herkesin bir sorunu.Dünya geneli hakkında bir şey diyemem ancak ülkemiz adına maalesef hiç hazettmediğim bir konudur Che’nin populist bir karakter haline bürünmesi.Artık çarşıda pazarda en basit populist figürlerin yanında bile Che t-shirtlerini görebiliyoruz.Demirspor tribünleri içinse aynı şeyleri söyleyemem.Evet,Ernesto Che Guevera azmi,inancı,yaptıkları ve düşünceleriyle Demirspor tribünlerine birebir ilham kaynağı olmuştur ancak az ama öz bir şekilde sembolleştirilmiştir.Zaten aynı tribün Nazım Hikmet’ten de kendine pay çıkarır,Yaşar Kemal’den de,Yılmaz Güney’den de.Ama Şimşekler Grubu’nun asıl ilham kaynağı da 25 yıllık geçmişidir…

Soru: Adana Demirspor Türkiyenin en köklü Spor kulüpleri arasında.Futbol dışında Su Topu,Atletizim gibi branjları var.En başarılı oldukları dal Su Topu ama şimdi aynı başarıları göremiyoruz.Bunu neye bağlıyorsun?

Gencay Sivuk (Hasta Siempre) : Çok basit bir cevabı var aslında;geçmiş yönetimlere.Önceki yönetimlerin yarattığı maddi imkansızlıklar yüzme,basketbol,atletizm gibi branşların kapanmasına neden oldu.Tarihimizde Muharrem Gülergin önderliğinde 17 yıl nağmağlup kalan ve 22 yılda tek mağlubiyet alan beklide ülkenin gelmiş geçmiş en başarılı spor takımı, ‘’Yenilmez Armada’’ efsanesi var.İş bilmez yöneticilerin sırf bu efsaneye sahip çıkmaları bile amatör branşlarda başarılı bir Adana Demirspor yaratmaya yeterdi.Neyse ki mevcut yönetim taraftarın yoğun istekleriyle beraber ‘’Yenilmez Armada’’ ruhunu yeniden canlandırmak için çalışmalara başladı.Önümüzde ki yıllarda özellikle yüzmede adımızdan daha çok söz ettireceğimizi umuyorum…

Soru: "Liberta per gli Ultras",Türkçesi Ultra'lar bağımsız,özgürdür anlamına geliyor.Ne kadar bağımsızsınız?


Gencay Sivuk(Hasta Siempre): Bağımsızız.Düşüncelerimiz de ve eylemlerimizde bizi bağlayan,esas aldığımız tek konu Adana Demirspor’un menfaatleri.Yoksa ne medyanın,ne de herhangi bir kişinin-kurumun sözleri bizi bağlar.Zaten gelen yönetimlerle işbirliği içinde yol alabiliyor,fikirlerimizi onlarla paylaşabiliyor ve ortak kararlar alabiliyoruz.Özgürlük ve bağımsızlığımızı sağlayan en önemli etken aramızdaki sevgi-saygı-bağlılık esaslı eşitlik düzeni.Fikirsel anlamda aramıza 10 gün önce katılmış genç bir arkadaşımızın söyledikleri bile değerlendiriliyor.İşin özü Şimşekler Grubu’na mensup her birey Demirspor üzerindeki esas otoritenin kendi tribünü olduğunun farkındadır ve sadece mavi-lacivert renklere bağlı olarak hareket eder…
-----------------------------------------
Gencay Kardeşimize tekrar sonsuz teşekkürler,bu arada Annesini,Babasını kutluyorum çok hayırlı evlat yetiştirmişler onunla ne kadar gurur duysalar az.! Henüz 19 yaşında,dünyaca ünlü Sega Games'in Football Manager oyununun Türkiye Resmi Araştırma Görevlisi,5 yıldır yazarlık yapıyor artık gerisini siz hesaplayın.Biz şu güzel Ülkemizin ne zaman gerçek güclerini keşfetip ortaya çıkaracağız?...38 yıldır almanyada yaşıyorum onlarda böylesini görmedim.Bizde körlerle sağırlar,birbirini ağırlar,sınırsız tüketim...ee üretim? Boş ver keyfime dokunma,bir çiklet al ekonomi canlansın.

Sahi az kalsın unutuyordum,Adana Demirspor Başkanı Bekir Çınar M.H.P.'den meclis üyesi,farklı görüşler ortak amaçlar için bir araya geldimi ne güzel şeylerin ortaya çıktığına hep beraber tanık olduk,yinede sanal alemde bu güzeliklere gölge düşürmek isteyenler oldu,onlara soda içmelerini tavsiye ederim.

4 Eylül gecesi yaşananların önemini henüz farkında değiliz.Adana Demirspor ve Taraftarlarının futbolun geleceği için yaptıklarını ancak yıllar sonra anlayacağız,onlar futbolun hayatta kalması için ektikleri tohumlar bir gün filizlenecek.Ne zaman futbol saplandığı endüstriyel bataktan çıkış yolu aradığında bu günleri yaşatanların ektiği tohumların filizlerine sarılacak.Nasıl bizim nesil geçmişte kalan güzel Tribün anılarını genç nesile aktarıyorsak,4 Eylül'e canlı şahit olanlar 20-30 yıl sonra çocuklarına,torunlarına o güzel günü anlatarak bu mirası sürdürecekler.İşte bu yüzden Adana Demirsporun yaptıkları büyük önem taşıyor.!

Gencayın ikinci soruda verdiği cevapı dikkatli okuyun,Ultra'lar endüstriyel futbolu inkar etmiyor,profesyonel futbolun başladığı gün endüstriyel futbolda faliyete girmiştir.İsyanlar,futbolu bir mal gibi tüketim maddesi haline getirenlere,başarıya giden her yol mübah diyerek şuursuzca kulüplerin maddi kaynaklarını boşaltanlara,halkın oyunu futbolu zenginlere peşkeş çekerek kayıtsız şartsız yayıncı kuruluşlarının kucağına atanlara.Adana Demirspor endüstriyel futbolun gazabına uğrayan ilk kulüp değil,yüzlerce,binlerce kulüp can çekişiyor.Bu düzen belki bazı kulüpleri başarının doruklarına çıkarmıştır fakat çoğunuda yok olma noktasına getirdi.Ama bir gün şu lanet olası kapitalist düzen yıkılacak hep beraber göreceğiz.Kim derdi 1975 yılında Amerikalıların Saigon'dan tavşan gibi kaçacaklarını? Kim derdi Doğu Almanya ile Batı Almanya arasında olan duvar yıkılacak insanlar özgürlüğüne kavuşacağını?..hepsine şahit oldu bu gözler.Ve pek yakında bu kahpe düzen yıkıldığında geriye sade Düşünenler kalacak çünkü onlar güçlerini Bilgilerinden alıyorlar......WİSDOM İS POWER !

Adana Demirspor ve Şimşekler Grubuna sonsuz Teşekkürler......

7 Ağustos 2010 Cumartesi

Muharrem GÜLERGİN'i Unutmadık!


Muharrem Gülergin'i Unutmadık!
Demirspor camiasının önemli isimlerinden, tarihimize adını altın harflerle yazdıran Muharrem GÜLERGİN'i ölümünün 15. senesinde saygı ve rahmetle anıyoruz. Yazacak başka şey bulamıyorum, mezarında rahat uyuman dileklerimizle...
İşte Muharrem GÜLERGİN'in hayatı:
1924 doğumlu olan Muharrem Gülergin demiryolcu bir babanın 4 çocuğundan ikincisidir. 1940 yılında kurulan Adana Demirspor kulübünde ilk yılından itibaren futbolcu, yüzücü, sutopu oyuncusu ve atlet olarak 4 branşta hizmet vermiş, yüzme ve sutopu branşlarında milli takım kaptanlığına kadar yükselmiştir. 1957 yılında futbolu, 1962 yılında ise sutopunu bırakarak jübile yapan Gülergin, sırasıyla Adana il yüzme ajanlığı, yüzme-sutopu milli takımları teknik menajerliği, Adana Demirspor futbol takımı teknik direktörlüğü ve Adana Demirspor kulübü yönetim kurulu üyeliklerinde bulunmuştur. 1972-73 sezonunda Adana Demirspor'u birinci lige çıkaran teknik adam olan Gülergin, Fatih Terim'in yetişmesinde de pay sahibidir. Evli ve üç çocuk sahibi olan Gülergin, 7 Ağustos 1995 tarihinde Adana'da hayatını kaybetti. Cenazesi Adana Demirspor'un Sular mevkiindeki kulüp binası önünde Fatih Terim'in de katıldığı bir törenden sonra Adana Asri Mezarlık'ta toprağa verildi.