9 Ağustos 2010 Pazartesi

Unutmayın ! (Akdenizde Serenat)

Livorno maçı ile alakalı "Gencay" kardeşimin bir tribün sevdalısı olan "Erdal Güngör" ile yapmış olduğu kısa bir röportaj... Livorno maçına dair ne varsa unutmamak lazım... Buyurun !
---------------------------------------------
Aynı Sezen Aksunun "Gülümse" şarkısında olduğu gibi,şehire bir film geldi,bir güzel orman vardı yazılarda,iklim değişti akdeniz oldu,kara bulutlar dağıldı biraz olsun gülümsedik.

Temmuz ayında Tribün Dergide Hasta Siempre adıyla tanınan kardeşimizin açtığı başlığı ilk gördüğümde,bende biraz gülümsedim "ah keşke" dedim içimden inşallah olur ve sonunda gerçekleştirdiler,Helal Olsun.Bekir Çınar ve Yönetimi Taraftarlarını kırmadı ve onların bu büyük hayalini gerçekleştirdi.Sade Adana Demirsporlu Taraftarların değil tüm Futbola,Tribüne gönül vermiş herkesin hayalleri gerçekleşti,bazıları açıkca dile getirmekle kendilerini zorlasınlar,şahsen beni çok mutlu etti.Günlerce yalan transfer haberlerinle pompalanan beyinlerimiz,ruhsal bunalıma sokan boş tartışmalardan,para için her yol mübah diyerek endüstriyel futbolun önemli maddi gelir kaynağı haline gelen merhindising'e tavan yaptıranlar,tüm bunlardan koptuk futbolun güzel ufuklarına verdik kendimizi.Tribünde kız kavgalarını ilk haber yapan ulusal TV kanalları nedense hiç bu güzeliklerden bahsedemediler.Bir kaçı dışında,başta "NTVSPOR" olmak üzere geniş yer verdiler.Varsın göstermesinler,biz aynı eski günlerde olduğu gibi kalbimizle oradaydık,bu sefer teknolojinin imkanlarını kullanarak internetten heyecanla takip ettik,futbolun gerçek güzeliklerine tanık olduk.

Farklı renklere gönül versekte hepimiz bir ortak noktada birleşiyoruz "TRİBÜN".İşte böyle durumlarda aradaki binlerce kilometre olan mesafeler sınır tanımıyor.Maçtan bir gün önce "Hasta Siempre" adlı Kardeşimiz ile ufak bir şöyleşi yapmaya karar verdim.Eksik olmasın ricamı geri çevirmedi,gösterdiği ilgiden dolayı ona ne kadar teşekkür etsem az.Söyleşiyi yapmamın esas nedenleri,başta muhteşem bir gece olacağından hiç kuşkum yoktu ve oldu da.Hepsi bir kenara,bu güzeliklerin sınırlı kalmamasını istedim.Aynı bayrak yarışında olduğu gibi,bizler o geceyi dilden dile dolaştırıp herkese anlatmalaıyız sonsuza kadar canlı kalmasını sağlamalıyız.4 eylül akşamının futbol adına ne kadar önemli olduğuna yazımın sonunda değineceğim.İsteyen bu yazıyı blogunda,forumunda kullanabilir,kaynak vermenize gerek yok sormanıza da,isterseniz kopyalayın duvarlara afiş olarak yapıştırın yeterki cüımle alem o geceyi unutmasın !

Şimdi gelelim "Hasta Siempre" kardeşimizle yaptığım ufak sohbete ama önce maç nasıl gerçekleşti tekrar hatırlayalım;

Livorno'dan Demirspor'a olumlu yanıt

Adana Demirspor'da yeni sezonu görkemli açmak istiyor. Bu nedenle Bekir Çınar yönetimi, şimdiden *19 Ağustos tarihine odaklandı. Görkemli bir açılış yapmayı planlayan Demirspor yönetim kurulu, ilk olarak hazırlık maçı yapacağı takım ile bağlantıya geçti. Bu konuda taraftarlardan gelen yoğun istek üzerine yönetim kurulu, İtalyan takımlarından Livorno ile görüşmeleri başlattı.

Yapılan görüşmeler sonucunda Livorno kulübünün yöneticileri Adana Demirspor'a resmi yazı yazarken, açılışa gelebileceklerini belirttiler. Yönetim kurulu, tarihler konusunda anlaşmaya varabilirse İtalyan kulübü kesin olarak* 19 Ağustos tarihinde Adana'ya gelecek ve Demirspor'un açılış törenine katılacak.

Mavi-lacivertli yöneticiler,"Çok iyi bir açılış planlıyoruz. Lazer gösterisi, meşalelar, sanatçılar, veteranların maçı ve özel maç proğramı düşünüyoruz. Bu nedenle *19 Ağustos tarihini seçtik. Livorno'dan resmi yazı geldi. Sadece tarih konusunu görüşeceğiz. Bu konuda anlaşırsak Livorno Adana'ya Demirspor için gelecek."dediler.

* Yazı spor01 sitesinden alıntı olarak TD'ye kopyalanmış esas tarih sonradan 4 eylül olarak değiştirildi !

Virgülüne,Noktasına dokunmadan "Hasta Siempre" söyleşimiz,sözü ona bırakıyorum;

Adım Gencay Sivuk,19 yaşındayım.Football Manager Oyunu Türkiye Resmi Araştırma Görevlisiyim.Daha önce parmakarasıterlik isimli blogta futbol üzerine yazıyordum.bir kaç Basketbol sitesinde de köşe yazarlığı yapıyorum yaklaşık 5 senedir...Bloga girerken,Tribün Dergi'de Hasta Siempre nickli Şimşekler Grubu'ndan Gencay Sivuk şeklinde girersen sevinirim abim.grubun pankart beste koreografi multimedya konularını kovalayanlardan birkaç elemanından birisiyim fakat tribünün kafa elemanlarındanmışım gibi yanlış anlaşılmasın :)

Soru: Türkiyede Adana Demirspor Taraftar oluşumu Şimşekler Grubu Ultra Mentalitesine en yakın olarak duruyor,siz kendinizi Ultra Hareketinin neresinde görüyorsunuz?

Gencay Sivuk (Hasta Siempre): Öncelikle konuya şu açıdan bakmakta yarar var;Avrupa’ya göre,ülke tribünlerimizin kültürü,geleneği bakımından rahat bir 15-20 yıl gerideyiz.Avrupa’nın bir çok ülkesinde endüstriyel futbol kavramı,tribün kültürünü sekteye uğratırken,biz de son yıllarda ‘’tribün’’ kavramı tavan yapmaya başladı.Ülke genelinde ki tribüncülerin bizi bu hareketin en önünde görmelerinin en temel faktörünün kendimize has duruşumuzdan kaynaklandığını düşünüyorum.Adana’nın kültürel yapısıyla birebir örtüşen,isyankar,özgür ama bir o kadarda duygusal bir yanımız var.Tabii ırkçılıktan,endüstriyel futbola;kadın-erkek eşitsizliğinden,Hrant Dink suikastine kadar her konuda söyleyecek bir sözü olan ve her şartta aykırı düşünebilen bir tribün olmamızın da payı yadsınamaz.Livorno maçı buna en güzel örnekti aslında.En hafif tabiriyle bu ülke tribünlerinin neler yapabileceğini anlatan bir devrimdi bana kalırsa.Ultras Mentalitesi’nin İtalya’da dahi neredeyse kaybolduğunu ve eski havasını yitirdiğini düşündüğüm için,biz bu hareketin odak noktasıyız,sürükleyicisiyiz diyemem ama eğer bu ülkede Ultras Mentalitesi adına bir şeyler yapmaya çalışan birileri varsa,üstünde muhtemelen mavi-lacivert forma bulunduğu yadsınamaz bir gerçektir…

Soru: Adana Demirspor Başkanı Livorno maçını anons etiiği açıklamada her iki kulüpünde endüstriyel futbola karşı olduklarını söylemişti eğer yanılıyorsam düzelt.Ama Adana Demirspor İnternet sitesinde gördüm,kulüpe gelir kaynağı sağlamak için bir kredi kartı ortaklığı projesi var.Sizce endüstriyel futbol günümüzde artık iyice köklerini salıp olmazsa olmaz halinemi geldi?


Gencay Sivuk (Hasta Siempre): Kesinlikle hayır.Kapitalizm’in insanlığı götürdüğü nokta karanlık olabilir,klüpler tribünlerde taraftar değil müşteri isteyebilir,ancak muhakkak bir umut ışığı vardır.Bu umut ışığı da tribünlerdir.Sistemi sevmeyebilirsiniz,ancak sistemi çökertmek içinde sistemin açıklarını bulup kendinize pay kapmanız gerekmektedir.Endüstriyel futbol kavramı yıllardan beri Adana Demirspor klübüne zarar vermiştir,tribünlerine değil.Ancak 8 ay önce göreve gelen yeni klüp yönetiminin yaptığı gibi taraftar potansiyelini doğru kullandığınız takdirde,başkalarının çarkında sömürülen değil,kendi çarkını döndürebilen ve ürettiğini tüketen bir konuma geçebilirsiniz.Malum ADS Kredi Kartı mesela,kart için taraftarın cebinden ekstra hiçbir ücret çıkmıyor,sadece harcadıklarının bir kısmı banka yerine klübe gidiyor.Bankaya bu düzeni kabul ettirenin yine taraftarın gücü olduğunu kabul etmek gerekir.Aynı taraftarın birkaç yıl önce klüp borç batağına batmışken kapı kapı dolaşıp insanlara eşya piyangosu sattığını unutmamak gerek.70 yıllık tarihi boyunca elle tutulur tek zenginliği taraftarı olan bir klübün onlardan güç alıyor olmasından daha doğal bir şey olamaz.Buna Avrupa’dan en güzel örnek kısa bir süre taraftarlarının t-shirt satışlarıyla klübü borçlarını ödeyen St.Pauli mesela.Maksat taraftar potansiyelini doğru bir şekilde kullanmakta,bunu başarabilen klüplerin endüstriyel futbol kaygısı çekeceğini düşünmüyorum…

Soru: Tribünlerinizde kullandığınız tifoların içinde Che Guevara resimleri bulunuyor,benzerlerini avrupanın bir çok tribünlerinde görüyoruz.St.Pauli Ultraları bunu bir keresinde eleştirdiler,Ki onlarda kullanıyorlar.Che Guevara'yı Micky Mouse gibi popüler figür haline geldiğinden rahatsızlık duyduklarını dile getirmişlerdi.Siz bu eleştiri hakkında ne düşünüyorsunuz ve Che Guevara ADS Tribünleri için ne anlam ifade ediyor?

Gencey Sivuk (Hasta Siempre) : Aslında bu sadece St.Pauli’nin değil bizim hatta Che’yi benimseyen,içinde yaşayan tüm herkesin bir sorunu.Dünya geneli hakkında bir şey diyemem ancak ülkemiz adına maalesef hiç hazettmediğim bir konudur Che’nin populist bir karakter haline bürünmesi.Artık çarşıda pazarda en basit populist figürlerin yanında bile Che t-shirtlerini görebiliyoruz.Demirspor tribünleri içinse aynı şeyleri söyleyemem.Evet,Ernesto Che Guevera azmi,inancı,yaptıkları ve düşünceleriyle Demirspor tribünlerine birebir ilham kaynağı olmuştur ancak az ama öz bir şekilde sembolleştirilmiştir.Zaten aynı tribün Nazım Hikmet’ten de kendine pay çıkarır,Yaşar Kemal’den de,Yılmaz Güney’den de.Ama Şimşekler Grubu’nun asıl ilham kaynağı da 25 yıllık geçmişidir…

Soru: Adana Demirspor Türkiyenin en köklü Spor kulüpleri arasında.Futbol dışında Su Topu,Atletizim gibi branjları var.En başarılı oldukları dal Su Topu ama şimdi aynı başarıları göremiyoruz.Bunu neye bağlıyorsun?

Gencay Sivuk (Hasta Siempre) : Çok basit bir cevabı var aslında;geçmiş yönetimlere.Önceki yönetimlerin yarattığı maddi imkansızlıklar yüzme,basketbol,atletizm gibi branşların kapanmasına neden oldu.Tarihimizde Muharrem Gülergin önderliğinde 17 yıl nağmağlup kalan ve 22 yılda tek mağlubiyet alan beklide ülkenin gelmiş geçmiş en başarılı spor takımı, ‘’Yenilmez Armada’’ efsanesi var.İş bilmez yöneticilerin sırf bu efsaneye sahip çıkmaları bile amatör branşlarda başarılı bir Adana Demirspor yaratmaya yeterdi.Neyse ki mevcut yönetim taraftarın yoğun istekleriyle beraber ‘’Yenilmez Armada’’ ruhunu yeniden canlandırmak için çalışmalara başladı.Önümüzde ki yıllarda özellikle yüzmede adımızdan daha çok söz ettireceğimizi umuyorum…

Soru: "Liberta per gli Ultras",Türkçesi Ultra'lar bağımsız,özgürdür anlamına geliyor.Ne kadar bağımsızsınız?


Gencay Sivuk(Hasta Siempre): Bağımsızız.Düşüncelerimiz de ve eylemlerimizde bizi bağlayan,esas aldığımız tek konu Adana Demirspor’un menfaatleri.Yoksa ne medyanın,ne de herhangi bir kişinin-kurumun sözleri bizi bağlar.Zaten gelen yönetimlerle işbirliği içinde yol alabiliyor,fikirlerimizi onlarla paylaşabiliyor ve ortak kararlar alabiliyoruz.Özgürlük ve bağımsızlığımızı sağlayan en önemli etken aramızdaki sevgi-saygı-bağlılık esaslı eşitlik düzeni.Fikirsel anlamda aramıza 10 gün önce katılmış genç bir arkadaşımızın söyledikleri bile değerlendiriliyor.İşin özü Şimşekler Grubu’na mensup her birey Demirspor üzerindeki esas otoritenin kendi tribünü olduğunun farkındadır ve sadece mavi-lacivert renklere bağlı olarak hareket eder…
-----------------------------------------
Gencay Kardeşimize tekrar sonsuz teşekkürler,bu arada Annesini,Babasını kutluyorum çok hayırlı evlat yetiştirmişler onunla ne kadar gurur duysalar az.! Henüz 19 yaşında,dünyaca ünlü Sega Games'in Football Manager oyununun Türkiye Resmi Araştırma Görevlisi,5 yıldır yazarlık yapıyor artık gerisini siz hesaplayın.Biz şu güzel Ülkemizin ne zaman gerçek güclerini keşfetip ortaya çıkaracağız?...38 yıldır almanyada yaşıyorum onlarda böylesini görmedim.Bizde körlerle sağırlar,birbirini ağırlar,sınırsız tüketim...ee üretim? Boş ver keyfime dokunma,bir çiklet al ekonomi canlansın.

Sahi az kalsın unutuyordum,Adana Demirspor Başkanı Bekir Çınar M.H.P.'den meclis üyesi,farklı görüşler ortak amaçlar için bir araya geldimi ne güzel şeylerin ortaya çıktığına hep beraber tanık olduk,yinede sanal alemde bu güzeliklere gölge düşürmek isteyenler oldu,onlara soda içmelerini tavsiye ederim.

4 Eylül gecesi yaşananların önemini henüz farkında değiliz.Adana Demirspor ve Taraftarlarının futbolun geleceği için yaptıklarını ancak yıllar sonra anlayacağız,onlar futbolun hayatta kalması için ektikleri tohumlar bir gün filizlenecek.Ne zaman futbol saplandığı endüstriyel bataktan çıkış yolu aradığında bu günleri yaşatanların ektiği tohumların filizlerine sarılacak.Nasıl bizim nesil geçmişte kalan güzel Tribün anılarını genç nesile aktarıyorsak,4 Eylül'e canlı şahit olanlar 20-30 yıl sonra çocuklarına,torunlarına o güzel günü anlatarak bu mirası sürdürecekler.İşte bu yüzden Adana Demirsporun yaptıkları büyük önem taşıyor.!

Gencayın ikinci soruda verdiği cevapı dikkatli okuyun,Ultra'lar endüstriyel futbolu inkar etmiyor,profesyonel futbolun başladığı gün endüstriyel futbolda faliyete girmiştir.İsyanlar,futbolu bir mal gibi tüketim maddesi haline getirenlere,başarıya giden her yol mübah diyerek şuursuzca kulüplerin maddi kaynaklarını boşaltanlara,halkın oyunu futbolu zenginlere peşkeş çekerek kayıtsız şartsız yayıncı kuruluşlarının kucağına atanlara.Adana Demirspor endüstriyel futbolun gazabına uğrayan ilk kulüp değil,yüzlerce,binlerce kulüp can çekişiyor.Bu düzen belki bazı kulüpleri başarının doruklarına çıkarmıştır fakat çoğunuda yok olma noktasına getirdi.Ama bir gün şu lanet olası kapitalist düzen yıkılacak hep beraber göreceğiz.Kim derdi 1975 yılında Amerikalıların Saigon'dan tavşan gibi kaçacaklarını? Kim derdi Doğu Almanya ile Batı Almanya arasında olan duvar yıkılacak insanlar özgürlüğüne kavuşacağını?..hepsine şahit oldu bu gözler.Ve pek yakında bu kahpe düzen yıkıldığında geriye sade Düşünenler kalacak çünkü onlar güçlerini Bilgilerinden alıyorlar......WİSDOM İS POWER !

Adana Demirspor ve Şimşekler Grubuna sonsuz Teşekkürler......

Hiç yorum yok: