19 Haziran 2011 Pazar

Ah Baba !

Gençliğe adım atmak üzere olan bir çocuk ! Yaz sıcağı'nda ten'i esmerimsi rengi almış, meşin yuvarlağa aşık ve bir o kadar da hırçın...

Demirspor maçına gidecekmiş. Kimsenin haberi yok... "Aman babam duymasın." deyipte saklar içinde... Kurgulamıştır kafasında "Ben evden okul'a diye çıkarım. Okul'a gitmem maça giderim, maç bittikten sonra'da okul'un çıkış saat'ini beklerim, eve giderim vaktinde kimsenin haberi olmaz."

Öğle'den önce hazırlanmaya başlar. Annesi "Birşeyini unutma evde" der, oda annesinin sözünü dinler ve unutmaz evde arkadaşından ödünç aldığı atkıyı... Çantasının en alt kısmına yerleştirir ve kapıya çıkar... "Anne param yok, para versene." cümlesi ile gerçekleştirdiği isteği olumsuz ve "Bugün idare et yarın veririm" cevabı ile karşılanır... "Eğer para alamazsam nasıl gideceğim ben maça?" sorusu kafasında dolanır durur... "Olmaz Anne! ben okulda ne yapacağım?"... Sesi olduğundan fazla çıkmış olacak ki; Babası "Ne var oğlum ne oldu?" deyip anlamaya çalışır olup biteni. "Hanım para versene çocuğa neden vermiyorsun?" sözü "Bugün idare etsin yarın veririm dedim ikna olmadı" sözü ile kesilir... Babası "Olurmu öyle şey" deyip elini cebine atar ve çıkartığı parayı oğluna uzatır. Çocuk parayı alır. Direk maçtadır. Maça gitmenin verdiği mutluluk ile evin yolunu tutar... Eve vardığı'nda yemek hazır ve babaları beklenmektedir. Fakat babasının evde olması gerekiyor o saatte "Anne babam nerde işten gelmesi lazım değil miydi şimdiye kadar?" İşi çıkmış birazdan burada olur...

Şimdilerde her bilet alışında maçlarda ve her maç'a girişlerinde babası aklına gelir ve "Ah Baba! sonraları öğrendim eve neden geç geldiğini"der.

"SON PARASINI OĞLUNA VEREN; İŞTEN EVE YÜRÜYEREK GELEN BABALARA BİN SELAM YAĞSIN"

Hiç yorum yok: