3 Ağustos 2011 Çarşamba

Ultras Projeckt !

Casual giyim İngiliz tribünlerinde ortaya çıkarken, zamanla diğer Avrupa kentlerinede yayılıyor ve deplasman seyahatlerinde taraftarın vazgeçilmez tercihi oluyordu. Özellikle de İtalya'da ortaya çıkan ultras felsefenin taraftarlar arasında benimsenmesiyle, her yıl değişen formalara para kaptırıp, endüstriyel futbolun pençesinden kurtulmak isteyenlerin tercihi de sırtına bir t-shirt geçirip, boyuna bağladıkları bir atkı ile takımın peşinden koşmak oluyordu, ne de olsa mabedde bulunmak ve gırtlak parçalamak en önemlisi değil midir?70li yıllarda İngiltere'de pub basmalar, tren istasyonu etrafındaki kovalamacalar gibi taraftarlar arasındaki sokak "mevzuları" hızla artarken, polis de maç öncesi ve çıkışında taraftarları birbirinden ayırmak için uğraşıyor, olaylara karışanları giydikleri forma ve atkılar sayesinde "ayıklamak" kolay oluyordu, özellikle Dr. Martens botlar giyen "skinhead"ler "arananlar listesinde" ön sıralardaydı, oysa kimse Adidas ayakkabı giyip, sırtına Lacoste t-shirt geçirenlerin Liverpool'un Urchins grubu elemanları olduğunu düşünmüyordu. Kırmızı-beyazlı hooliganlar Fransa deplasmanında "arakladıkları" Lacoste, Sergio Tacchini, Adidas marka ürünleri ülkede giymeye başlayınca, İngiltere'de de futbol taraftarları arasında "casual" giyim kültürü de başlamış oluyordu. Liverpool'luarı diğerlerinin takip etmesi pek zaman almıyor ve İngilizler formaları-atkıları atıp, Burberry, Fila, Stone İsland, Fred Perry, Lacoste, Adidas gibi pahalı markaları sırtlarına geçirip stadların etrafında boy göstermeye devam ediyordu.

Dışarda "futbol modası" böyle şekillenirken, bizde ise forma kültürü gün geçtikçe yerini sağlamlaştırmakta, Windows'un yeni sürümünü techno market kapılarında bekleyen Amerikalılar gibi neredeyse her yaz günü takımın çıkaracağı yeni formaları merak eden futbol sevdalıları doldurmakta tribünleri. Bu "sevda"ya da kulüpler "avuçlarını ovarak" kayıtsız! kalmamakta, web sitel
erinde her maç öncesi takımın giyeceği formayı işaret ederek, "ey taraftar, koş git store ve kap bi' forma" mesajını yollamakta... Tabii, formasıyla taraftarlığını gösterenler yanında, orada bulunup, bağırarak, pankart hazırlayarak, rakibi ıslıklayarak sevdasına destek olanlar da var ki, pek azının sırtlarında "son model" forma vardır, ya bir lacoste t-shirt, ya da ait olduğu gruba ait bir atkı ve s-shirt maç günleri tercihleridir.
ultras/Movement blog yazarları olarak bizler de ikinci gruba giriyor, maç önceleri yaşadığımız tatlı telaşlardan biri de hangi t-shirt yahut atkıyı takacağımız olurken, iki gün önce rastladığımız bir site yüzümüzü güldüyordu: ultrasproject.com

Siteyi kuran arkadaşlar yaşadıkları ortamdan, içinde bulundukları tribün çevresinden ilham alarak, forma giymeyi sevmeyen taraftarlar için casual kültürü ve ultras felsefesini anlatan t-shirtler tasarlamışlar. Futbolseverleri "yolup", bu işten "köşeyi dönmek" de olmayınca niyetleri sınırlı sayıda bastırmışlar tasarladıkları ürünleri. Üstelik de her t-shirtün bir hikayesi olması uygulamaya koydukları projenin değerini daha da arttırmakta. Dükkan dükkan dolaşıp, üzerinde "futbol/football,/soccer" kelimeleri döşenmiş giyim-kuşam bulma çabasında olan benim gibi ayak topu sevdalıları bu işe "doksana takılan rövoşeta golü" misali sevineceklerdir ki, ben siparişlerimi verdim bile. Şimdilik sitede 7 adet ürün var, umarım yakında yeni hikayelerle, yeni t-shirtler de basılır ki biz de gardrobumuzu daha da genişletiriz.

Hiç yorum yok: