17 Şubat 2010 Çarşamba

Şehrin Son Kalesi ve Muhafızları !

Bugün Mücadelemize Ortak Olmayanlar; Yarın Zaferimize de Ortak Olmasınlar...

Bir insan'ın inandığı değerler uğruna verdiği savaş, kişinin onuru ve gururu ile doğru orantılıdır... "Savaşan Kaybedebilir, Savaşmayan Zaten Kaybetmiştir." sözünü üzerimize alma mecburiyetinde olduğumuzu ve mecburiyet'in sonunda "Zafer" ile ödüllendirileceğimize ve inandığımızı başarma yolunda merdivenlerin basılan her basamadığında bizlere ait bir iz olacağına inanmaktayım...

Adana ufuklarında güneş'i görmek imkansız diyorlar... Güneş'i göremesemde hayalini kuruyorum ve istiyorum... Ne istiyorlar bizden anlamıyorum, anlayamadıkça da sinirleniyorum... Bu takım şampiyon olsa, kupalar alsa, memleket'te çiçekler açsa, gökyüzü masmavi olsa; onlara giren-çıkan bir misafir mi olacak acaba? anlamıyorum...

Yıllarca ekmek yedirdiler, yıllarca korundular, yıllarca beyefendilik yaptırdılar onlara ki şimdilerde Şehrin Son Kalesi'ni yıkma peşindeler... Onlar zannediyor ki Kale'nin sahibi kalmadı, onlar zannediyor ki Kale'nin içinde insan yok, onlar zannediyor ki biz bu Kale'yi zaptederiz... Nah Edersiniz! siz Kale'nin muhafızlarını hesaba koymadınız ama onlar sizin alayınızı bir tefeye koydu ve hesap vereceğiniz günleri beklemekte... Şehrin Son Kalesi'nin Son Muhafızı dahi Şehrinin Kalesine ihanet etmez... Şehrine İhanet etmeyenlerdeniz... Kale ayakta duracaktır biz var oldukça...

DOĞMAMIŞ ÇOCUKLARA HEDİYEMİZDİR ONURUMUZ... Onurlu Çocuklara Bin Selam Yağsın!

Hiç yorum yok: