25 Temmuz 2010 Pazar

BİR KULÜP

Bir kulüp düşünün, yetmiş senelik mazisinde Türkiye liglerinde şampiyonluk dahil binbir çeşit başarı kazansın, Avrupa kupalarında çeyrek final dahi oynama başarısı göstersin. Sonra aynı kulübü bir kez daha düşünün, taraftarı Türkiye’nin en vefakar, en cefakar taraftarı olsun; duruşunu her zaman, her ortamda göstermekten çekinmesin. Aynı kulüp futbolun yanı sıra yüzme gibi Türkiye’de bilinmeyen, fazla yapılmayan bir sporda bile ‘Yenilmez Armada’ kurmuş olsun. Sonra aradan dolu dolu, neşeli-kederli yıllar geçsin. Yıllar sonra hiç beklenmeyen bir şekilde takım küme düşsün. Şokun ardında “düşen takım zaten yine çıkar” mantığıyla hareket edilsin ve sonra 2. Lig A Kategorisi’nden de düşsün. Daha sonra boşa geçen yıllar, son maçta kaybedilen play-off’lar , her sezon değişen başkanlar, hemen her sezon sonunda kayyuma giden bir kulüp, kulübe yıllarca hizmet edip ansızın kaybettiğimiz abilerimiz… Ve yıllar içinde değişmeyen tek şey cefakar Demirspor taraftarı!
İşte herşeye rağmen biz, büyük Demirspor’un büyük taraftarıyız. Adana, Demirsporlu’dur, Demirspor, Adana’dır.

Hiç yorum yok: