Maça gelecek olursak, son yıllarda ilk kez kritik durumda, kazanmamız gereken bir maçı kazandık ve bu da ayrı bir sevinç yarattı. Son iki yıldır bu tip kritik maçları, üstümüzdeki takımları yendiğimizi hatırlamıyorum.
Takımdaki hırs maç sonu sevinçlerinden de belli oluyordu ki Galatasaray ile oynadığımız maçın takıma olumlu bir etkisi olduğunu düşünüyorum, oyunculara özgüven gelmiş ve şampiyonluğu istedikleri belli oluyor.
2.dakikada attığımız gol, maçı bize getirdi ki zaten bu gol pozisyonundan başka pek bir pozisyonumuz da olmadı desek çok yanlış olmaz. Golden sonra takımın geriye yaslanması tribündeki bizleri ha yiyeceğiz ha yedik diye korkutsa da, takımın savunmadaki direnci ve yaptığı kontra ataklar ile ayağa paslar güzeldi. Taner'in hücum kanadımıza etkisini Altınordu maçında göreceğimizi ve olumlu etkileyeceğini düşünmekle beraber, kendisinden çok şey bekliyorum. Yeni transferlerimizi pek takip edemediğim için yorumda bulunmam, çok sağlıklı olmayacaktır. Eskilere gelirsek özellikle Soner, Ercağ, Emre ve Şener'in performansı beni mutlu etti. Ercağ zorunlu değişiklik ile oyundan çıkmasaydı skor daha farklı olabilirdi.
Kaleci Şener'in Metin Aktaş'tan çok daha yararlı olduğunu düşünüyorum ve kendisini kanıtlamak, as kadrodaki devamlılığını sürdürmek için performansının üstüne koyarak gelecek maçlarda daha iyi bir verim alacağımızı düşünüyorum, umarım as kadrodan kesilmez ve kalemizi korumaya devam eder. En basitinden bunu söylememin sebebi topsuz alanda bile sürekli ısınma hareketleri yapması ve atik olması,bunu Metin Aktaş'ı izleyen biri olarak belirtmek isterim.
Dilimize şampiyonluk kelimesini almak istiyorsak fire vermeden seri galibiyetlerle yolumuza devam etmeliyiz, kaba tabirle üstümüzdeki bütün rakipleri darma duman etmeliyiz. Bunu yapabilecek bir kadroya ve bu takıma inanan bir taraftara sahibiz. Yönetime gelirsek, boşverin gitsin, yazılıp çizilmeyi bile haketmiyorlar.
Futbolcu arkadaşlarıma demek istediğim tek şey, zafer inananlarındır. İnanın yeter.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder