Hasretimi içime saklıyorum ve o şekilde yazıyorum tüm kirli cümlelerimi buraya !
Derdinizin en manasızlaştığı anda yazıyorum tüm kötü dileklerimi...
Bizlerin Demirsporlu oluşunda en ufak bir faydası olmayan sizler, bizleri Demirspor'dan soğutmaya, ayrılmaya, adını anmamaya rücu edemeyeceksiniz. Hayatımda çok mutlu olabilirim. O anlardan biriside sizin o üzerinizde bulunan mavimsi tonlardan ibaret ama kimilerine göre umut, ümit, hayal, aşk, nefret ve muhabbetin arasından çıkan onur, gurur ve şereften ibaret !
Hayatımın en mutsuz günlerinde yer aldığınız, mutsuzluk üzerine ruhsuzluğunuzu sardığınız bu günlerde sizleri insaniyetimin en makul düzeyinde selamlıyorum. Bir kahvenin hatırının kırk yıl olduğunu biliyorsanız, bir damla gözyaşının kininin, öfkenin esiri olacağını bilmelisiniz.
Suskunluğumuzun arkasında hep Demirspor'umuz vardı, hep onun tonu, hep onun samimiyeti vardı. Belki ileriki günlerde dahi bu suskunluğumuzun arkasında onun adı olacak. Ama bizim suskunluğumuzun; çeşitli alternatiflerinin olduğunuda unutmamak, doğru anlamak ve doğru anlatmak gerekir.
Belki bu hafta galip gelecekseniz. Belki de fark atıp, yeneceksiniz rakibi. Belki asrın futbolunu oynayacaksınız Adana'da. Korkudan veya aklın yapısından... Onurlu bir Demirspor deyip, onursuzluğun içerisinde kendimizi bulduğumuz an. Bizlere inanın ki; oradan çıkmaya değil, onursuzları, gurursuzları oradan atmak için mücadele ederiz. Ettikte. Belki yıkamadık, belki taş üzerinde taş bıraktık, belki kökünü kazıyamadık ama bir hesabı olacak ! Yıkılan her umudumuza, yıkılan kişiliğiniz eşlik edecek.
Bu yazıyı yazarken, tektim ve tek olarak bitireceğim.
Beni üzmeye, benimle beraber kardeşlerimi üzmeye hakkınız yok. Ez cümle. Ben sabahtan akşama kadar ağlayabilirim, gözlerimde ki yaşı saklayabilirim, içime atabilirim, hüznümü gizleyebilirim. Etrafıma baktığımda tek bir kardeşimizin gözünde nem gördüğüm anda sizlere karşı ne büyük bir kin ve nefret dolu olan kalbimi sergileyebilirim. Lütfen bana bu kalbi sizlere ifşa etmemi zorlamayın.
Sizlere karşı duyulan zannettiğiniz sevgi ve bağlılığa aldanmayın, çünkü tribünde dile getirilen her bir söz size değil bir ruha hitap eder. Eğer o ruhu yakalabilirseniz; bu sevginin size karşı ne büyük bir nimet olduğunu görebilirsiniz.
Bu yazım, belki devrik cümlelerle dolu oldu, imla hatalarını çok yaptım belkide. Belki anlam kaymaları yüklendi her bir cümleme. Söylemek istediğim düşüncem şu.
Bizleri lütfen üzmeyin. Evinize, çoluğunuza çocuğunuza götürdüğünüz bir lokma ekmeğin helal olup olmadığını düşünün yeter ! Bizler bu takımı çok seviyoruz ve tertemiz kalmasını istiyoruz. Lütfen bu "CAN" ı kirletmeyin. Taşıyamıyorsanız, taşımak istemiyorsanız lütfen gidin ! Benden bu kadar susuyorum ! Sizlere inanmamı sağlayın. Top sizde !
Şşşşttt
5 yorum:
Güzel kardeşlerim, Malesef demirsporun başarılı olma şansı yok. Olay o kadar derinki.. Aytaç Durak olduğu sürece bu takım gün yüzü görmez. Şimdi siz diyeceksiniz ki bu adam görevde değil. Bir araştırın, adam hem para olarak hem siyasi güç olarak belediye yönetimini etkiliyor. Bayram Akgül ile devamlı görüşüyor neden... nedenini biliyorsunuz.
Takım birleştirme oyununa gelmeyin. Bu demirsporu kapatma projesi...
Bayran akgül adananın malesef ikinci aytaç durakıdır. Buraya yazan adanasporlu arkadaşın arkasında kim olduğu amacıda belli,
OYUNA GELMEYİN.
Bayram akgülün, Aytaç durakla görüşmesinde ne var. Çok doğal, Bayram Akgül vefasız biri değil. Aytaç Durak adanaspora katlı koymuştur. Belki gizli görüşmesi yanlış anlamalara sebebiyet vermesin diye oluyor o kadar. Bayram Akgül gibi bir adam adana da yoktur. Değerini bilmek lazım. İnşallah Adana ya daha faydalı olur. Şahsen ben kendisini belediye başkanı olarak görmek isterim. Hem Adanaspora , hemde demirspora faydası daha çok olur
Konumuz sadece DEMİRSPOR. Bizleri bu saatten itibaren ne Aytaç DURAK, ne Bayram AKGÜL ne de Adanaspor ilgilendirir... Bu takımdan şerefsizlikler gidene kadar Mücadeleye Devam edilecek !
Sevgili renkdaşlarım,
Ünye maçından sonra hemen hemen tüm haberleri,köşe yazılarını ve bunlara yapılan yorumları dikkatle okuyorum.
Benim çıkardığım sonuç suçun büyük bir çoğunluğunun futbolculara yüklendiği yönünde.Peki bu sizce gerçekten doğru mu?Bu kadar basit mi?
Adam hiç seyircisi olmayan bir şirket takımında aslanlar gibi oynuyor sonra Demirsporumuza geliyor.Her maçı satıyor, hiç oynamıyor.Birden iddaa müptelası oluveriyor.Bu mudur sizce.
15 yıldır kaç futbolcu geldi bu takıma hepsi mi ruhsuz hepsi mi sahtekar.
Arkadaşlar uyanalım artık.Sistemsiz yönetim.Demirsporumuzu kazanç kapısı olarak gören yöneticiler.Bu külübün dibine dinamit koydular.
Bu yönetim de Demirsporumuzu bolca borçlandırdı şimdi ise yönetimi kalbimiz kırıldı diyerek bırakacaklar ve sonra koyacakları temliklerle yıllarca sabit gelir elde edecekler.Zaten futbolcu transferlerinde peşinatlar bölümünde yenilenler yenildi kalıcı temlik geliri ise işin kaymağı olacak.
Yani şu anda size sıfır borçla bu kulübün yönetimini verseler yönetemez misiniz?
Emin olun hem futbolcuların parası takır takır ödenir hemde kulübün kasasında para olur.
Peki çözüm mü?Bence bu takım dibe vurmalı.Bu borçlardan başına gelecek isimle mi yoksa tekrar amatör olarak mı nasıl kurtuluyorsa kurtulmalı ve her şeye yeniden başlanmalı.
Dibe vurduğumuzda göreceksiniz ki takım asalaklarından da kurtulacak.
Bu renklere gerçekten gönül veren rengine,geçmişine aşk ile bağlanmış insanların yönetmesi dileğiyle.
Selamlar
Ömer
Ömer kardeşim, söylediklerine aynen katılıyorum... Dualarımızın kabul olması dileği ile ...
Yorum Gönder