Onur abim Ankara Tayfası blogunda güzel bir yorum bırakmış ve demek istediklerime adeta ses olmuş,aynısını buraya geçireceğim.
"Zamanında denetim isteyince kom.te.re ci olduk. Şeffaflık isteyince hain olduk. Kurumsallaşma isteyince karıştırıcı olduk. Şimdi gitsinler el oğluna hesap versinler. Arkasında ne vardır bilemem ama bizim kayıt sistemimizin olduğunu da pek sanmıyorum. Bakkal defteri bulurlarsa öpüp başlarına koysunlar. Baştan sona pislik kokan bir ortamda bugün olmasa yarın muhakkak başına böyle şeyler gelecekti bu kulübün.
Adanaspor maçının satılmasını konuşmayan yok...
Mersin maçı ve Güngören maçında futbolcuların hesaplarını konuşmayan yok...
İddia oranlarına göre acayip maç sonuçlarından şüphelenmeyen yok...
Takımın etrafında tefecilerin cirit attığını duymayan bilmeyen yok...
Konulan temliklerin resmi bir belgeye dayanmadığını bilmeyen yok...
Harcamaların bankalar kanalıyla değil de elden yapıldığını sağır sultan duydu...
Menejerler, spor insanları (!) kulübün çevresinde cirit atıyor...
Futbolcularından parlak olanlar onun, bunun ricasıyla oraya buraya peşkeş çekiliyor...
Kaşarlar, para gözler yıllardır takıma tıka basa dolduruluyor...
Pek tabi bundan nemalananların olduğunu bilmeyen yok...
Neresine el atsan elinde kalacak bir camiada bilgisayarlara el konulması için çok bile gecikildi. Başkan değil, başkanlar, yöneticiler göz altına alınmalıydı. Deşifre edilmeliydi. Alem kulübün kasasından ense kalınlaştırdı, kulüp zayıfladı. Çıksınlar hesap versinler. Bana değilse, niyeti ne olursa olsun, devlete hesap versinler.
Böyle başa böyle tarak. İyi olmuş. Hem de çok iyi olmuş. Yıllardır kurumsallaşın, şeffaflaşın diyoruz, kimsenin umurunda olmuyor. Yumurta kapıya dayandı, herkeste bir korku. Sorun bakalım kendinize, bu korkuda payınız yok mu? Sessiz kalarak düzenin devamını sağlamadınız mı? Nemalanarak düzenin parçası olmadınız mı? Şimdi neden korkuyorsunuz, balığın ters yatmasından mı? Yıllardır ölü balık yedirmişler hepimize, şimdi balık yan yatacak diye korkamam."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder